Multilingual Turkish Dictionary

English

English
APOTHEOSIZE : English Turkish

v. ilahlaştırmak, idolleştirmek, tapmak, tanrılaştırmak, tanrı seviyesine yükseltmek, yüceltmek (ayrıca apotheosise)

APOTROPAIC : English Turkish

adj. kötülüğe karşı koruyucu, kötülüğü defeden, uğursuzluğu önleyen

APOZEM : English Turkish

n. apozem, kaynatma (Tıp)

APP : English Turkish

uygulama, (Bilgisayar) yürütme, kullanım; belirli bir görevi yerine getiren program (kelime işlemci, elektronik tablolama, grafik programlar, vs. gibi)

APPAL : English Turkish

v. korkutmak, dehşete düşürmek, ürkütmek

APPALACHIA : English Turkish

n. Appalachia; Appalachia Dağları’nın (ABD) güney kısımlarındaki bölge; Appalachia Dağları’nda bir kayalık (Jeoloji)

APPALACHIAN : English Turkish

adj. Appalachia’nın (ABD), Appalachia’ya ait; Appalachia Dağları’nın, Appalachia Dağları’na ait

APPALACHIANS : English Turkish

n. Apalaş dağları (Kuzey amerika)

APPALING : English Turkish

adj. berbat, şok edici, çok kötü, korkunç, dehşete düşüren; şok veya korkuya neden olan

APPALL : English Turkish

v. korkutmak, dehşete düşürmek, ürkütmek, yıldırmak

APPALLED : English Turkish

adj. dehşete düşmüş, çok korkmuş, şok olmuş; dehşete kapılmış; paniğe kapılmış, ürkmüş; yüreğine inmiş; korkutulmuş

APPALLING : English Turkish

adj. korkunç, dehşet verici, berbat, müthiş

APPALLINGLY : English Turkish

adv. berbat bir şekilde, korkunç bir şekilde, şok edici bir şekilde, saldırganca

APPALOOSA : English Turkish

n. Batı Amerika’da bir at biniş şekli

APPANAGE : English Turkish

n. kral'ın mirası, doğuştan hak kazanılan mülk, doğuştan yetenek

APPARATCHIK : English Turkish

n. apparatçik, memur, siyasi parti bürokratı; eski Sovyetler Birliği’nde Komünist Parti’nin idari örgütlenme üyesi

APPARATUS : English Turkish

n. alet, aygıt, cihaz, aletler, malzeme

APPAREL : English Turkish

n. kılık, kıyafet, giysi, elbise, üst baş, süs

APPARENT : English Turkish

adj. belli, açık, aşikâr, ortada, bariz, besbelli, anlaşılır, görünüşte olan

APPARENT DANGER : English Turkish

elirgin tehlike, görülebilen tehlike, algılanabilir tehlike

APPARENT POWER : English Turkish

görünür güç, alternatif akım devresinde gerilimin ortalama karekök ürününün çarpı akım ortalama karekökü (Elektrik)

APPARENT RESISTANCE : English Turkish

görünür direniş, görünürdeki karşıtlık; belirgin direnç

APPARENTLY : English Turkish

adv. belli ki, anlaşılan, görünürde, görünen o ki, görünüşe göre

APPARENTNESS : English Turkish

n. anlaşılır olma, görünür olma, açıklık, aşikârlık

APPARITION : English Turkish

n. hayalet; görünme, çıkıverme