Multilingual Turkish Dictionary

English

English
AT INTERVALS : English Turkish

aralıklarla, sıra ile, aralıklı olarak, duraklamalar ile

AT ISSUE : English Turkish

söz konusu olan, üzerinde konuşulan

AT IT : English Turkish

devam eden, süren, aralıksız, güçsüzleşmeyen

AT LARGE : English Turkish

serbest, özgür, etraflıca, ayrıntılı olarak, genel olarak, genellikle, tamamen, bütünüyle

AT LAST : English Turkish

sonunda, nihayet, en sonunda

AT LEAST : English Turkish

ari, hiç olmazsa, en azından

AT LEISURE : English Turkish

acele etmeden, yavaş yavaş

AT LENGTH : English Turkish

uzun uzadıya, ayrıntılı olarak, enine boyuna, en sonunda

AT LIBERTY : English Turkish

özgür, serbest, ayrıcalıklı

AT LIVERY : English Turkish

kiralık (at)

AT LOGGERHEADS : English Turkish

araları açık, kavgalı

AT LONG LAST : English Turkish

nihayet, en sonunda, sonunda

AT LONG RANGE : English Turkish

uzun erimde, çok uzak mesafeden

AT LONGEST : English Turkish

en uzun, en fazla; en geç

AT MIDNIGHT : English Turkish

gece yarısı, gece vakti saat
00’de

AT MOST : English Turkish

olsa olsa, en fazla, en çok

AT NIGHT : English Turkish

gece, geceleyin

AT NO TIME : English Turkish

hemen, çabucak, çok çabuk

AT NOON : English Turkish

adv. öğlenleyin, öğle zamanı

AT ODD MOMENTS : English Turkish

adv. zaman buldukça, fırsat buldukça

AT ODD TIMES : English Turkish

zaman buldukça, fırsat buldukça

AT ODDS : English Turkish

arası bozuk, kavgalı

AT ODDS WITH : English Turkish

ile anlaşmazlık içinde,
ile çekişme içinde,
ile çatışma içinde olmak

AT ONCE : English Turkish

irden, bir defada, derhal, hep birden, hep bir ağızdan, birdenbire, hemen, aniden

AT ONE : English Turkish

aynı fikirde, birleşik, mutabık, hemfikir; müttefik