Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ATHETOID : English Turkish

adj. atetoid, atetoz ile ilgili (parmakların, kol ve bacakların kasıtlı olmadan yapılan hareket etmeleri ile tanımlanan hastalık)

ATHETOSIC : English Turkish

adj. atetosik, atetoz ile ilgili (parmakların, kol ve bacakların kasıtlı olmadan yapılan hareket etmeleri ile tanımlanan hastalık)

ATHETOSIS : English Turkish

n. atetoz, parmakların, kol ve bacakların kasıtlı olmadan yapılan hareket etmelerine neden olan hastalık

ATHETOTIC : English Turkish

adj. ateotik, atetoza ait veya ilgili (parmakların, kol ve bacakların kasıtlı olmadan yapılan hareket etmeleri ile tanımlanan hastalık)

ATHINAI : English Turkish

n. Atina; Yunanistan’ın başkenti

ATHIRST : English Turkish

adj. susamış

ATHIRST FOR : English Turkish

adj. susamış, arzulu, istekli

ATHLETE : English Turkish

n. atlet, sporcu

ATHLETE'S FOOT : English Turkish

mantar, ayak mantarı

ATHLETIC : English Turkish

adj. atletik, atletlerle ilgili

ATHLETIC HEART : English Turkish

n. sporcu kalbi, güçlü kalp

ATHLETIC SOCKS : English Turkish

spor çorabı, spor yaparken ayakları korumak için tasarlanmış olan özel çoraplar

ATHLETIC SUPPORTER : English Turkish

atletik destekçisi, suspansuvar, cinsel organları destekleyen ve koruyan elastik kemer (erkek sporcular tarafından giyilen)

ATHLETICALLY : English Turkish

adv. sportif biçimde, atletik bir şekilde

ATHLETICISM : English Turkish

n. atletizm

ATHLETICS : English Turkish

n. atletizm, sporculuk

ATHLETICS FIELD : English Turkish

atletizm sahası, spor oyunları için özel olarak yapılmış olan zemin alanı

ATHLETICS STADIUM : English Turkish

n. atletizm stadyumu, spor sahası, spor oyunlarının oynandığı ve seyircilerin izleyebildiği alan

ATHLON : English Turkish

n. AMD (Advanced Micro Devices (Gelişmiş Mikro Aygıtlar), California, ABD merkezli) tarafından üretilen bilgisayar işlemcisi

ATHROCYTE : English Turkish

n. athrocyte, yabancı parçacıkları absorbe eden hücre türü (Biyoloji)

ATHWART : English Turkish

adv. çaprazlama, karşıdan karşıya; aykırı, tersine, karşıt

ATHWART : English Turkish

prep. karşı tarafa, karşı, zıt

ATHYREOSIS : English Turkish

n. atiroz, (Tıp) hipotiroidzm, tiroit bezinin yetersiz çalışması; tiroit fonksiyonunun tamamen eksik olma durumu

ATI TECHNOLOGIES : English Turkish

Kanada’nın Ontario merkezli bilgisayar şirketi, grafik ve multimedya kartları ve bileşenleri imalatçısı (Bilgisayar)

ATILT : English Turkish

adv. eğilmiş olarak, yan yatmış biçimde, elinde mızrakla, saldırı pozisyonunda