Multilingual Turkish Dictionary English

AUTOBAHN : English Turkish

n. otoban

AUTOBIOGRAPHER : English Turkish

n. otobiyografisini yazan kimse

AUTOBIOGRAPHIC : English Turkish

adj. otobiyografik

AUTOBIOGRAPHICAL : English Turkish

adj. otobiyografik, otobiyografi (bir kimsenin kendisi tarafından yazışan hayat hikâyesi) ile ilgili, otobiyografiye özgü

AUTOBIOGRAPHY : English Turkish

n. otobiyografi, özgeçmiş, kendi hayat hikâyesi, özyaşamöyküsü

AUTOBUS : English Turkish

n. otobüs

AUTOCAD : English Turkish

n. tasarımlar ve planlar yaratmak için kullanılan bilgisayar programı

AUTOCADE : English Turkish

n. konvoy

AUTOCAR : English Turkish

n. otomobil, araba

AUTOCATALYSIS : English Turkish

n. otokataliz, öztezleşme (Kimya)

AUTOCATALYTIC : English Turkish

adj. otokatalitik, öztezleşmeyle ilgili, öztezleşmeye özgü (Kimya)

AUTOCEPHALOUS : English Turkish

adj. müstakil, kendi baş piskoposu bulunan bir tür kilise, piskoposlar veya patriarkal alandan bağımsız (Din)

AUTOCHANGER : English Turkish

n. otomatik değiştirici, otomatik kompakt disk veya kayıt değiştiricisi

AUTOCHTHON : English Turkish

n. yerli, bir yerin yerlisi

AUTOCHTHONAL : English Turkish

adj. asıl yerli, yerli; orijinal, özgün

AUTOCHTHONOUS : English Turkish

adj. yerli

AUTOCIDE : English Turkish

n. intihar, arabayla intihar

AUTOCLAVABLE : English Turkish

adj. otoklavlanabilir, otoklava karşı direnebilir

AUTOCLAVE : English Turkish

n. otoklav, sterilizatör

AUTOCODE : English Turkish

n. otokod, otomatik kodlama

AUTOCOMPLETION : English Turkish

n. kendiliğinden tamamlanma, otomatik tamamlanma, bağımsız bir şekilde bitme, kendi kendine sona erme

AUTOCORRECTION : English Turkish

n. otomatik düzeltme, (Bilgisayar) yaygın yazım yanlışlarını düzelten ve kısaltmaları uzun halleriyle yazan bilgisayar sistemi

AUTOCRACY : English Turkish

n. otokrasi, saltçılık

AUTOCRAT : English Turkish

n. otokrat, diktatör

AUTOCRATIC : English Turkish

adj. otokratik, zorba, despot, dikta