Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BASKETBALL PLAYER : English Turkish

asketbol oyuncusu, basketçi, basketbol oyunu oynayan kimse (özellikle de profesyonel olarak)

BASKETBALL SHOES : English Turkish

asketbol ayakkabısı, basketbol oynarken giyilmek için tasarlanmış ayakkabı, basketbol spor ayakkabısı

BASKETBALL TEAM : English Turkish

asketbol takımı, beraber oynayan basketbol oyuncuları grubu, aynı tarafta oynayan basketbol oyuncuları ekibi

BASKETBALL TOURNAMENT : English Turkish

asketbol turnuvası, final maçına (ve şampiyonaya) kadar giden basketbol oyunları serisi

BASKETBALL TRAINING : English Turkish

asketbol eğitimi, basketbol oynama direktifleri

BASKETFUL : English Turkish

n. sepet dolusu

BASKETLIKE : English Turkish

adj. potaya benzer, sepete benzeyen

BASKETRY : English Turkish

n. sepet işi, sepetçilik

BASKETWEAVE : English Turkish

n. sepet örgüsü, bir sepetin dokumasına benzeyen örgü veya doku (Tekstil)

BASKETWORK : English Turkish

n. hasır işi, hasır çalışması, malzemelerle sepet örme; sepet yapma sanatı

BASLE : English Turkish

n. kuzeybatı İsviçre'de bir şehir

BASMATI RICE : English Turkish

n. basmati pirinç, Hindistan'ın kokulu uzun bir pirinç türü

BASON : English Turkish

n. leğen, kap, tas

BASOPHIL : English Turkish

n. bazofil, lekeye benzeyen hücre veya doku (Biyoloji)

BASOPHILE : English Turkish

n. bazofil, lekeye benzeyen hücre veya doku (Biyoloji)

BASOPHILIC : English Turkish

adj. bazofilik, lekeye benzeyen hücre veya dokulu olan (Biyoloji)

BASOPHILOUS : English Turkish

adj. lekeye benzeyen hücre veya dokulu olan (Biyoloji)

BASOTHO : English Turkish

n. Bantu dili konuşan ve Lesoto'da yaşayan Afrikalı bir halk; bu halkın üyesi kimse

BASQUE : English Turkish

n. Bask kabilesinden kimse

BASQUE : English Turkish

adj. bask, bask'lar veya bask dili ile ilgili

BASQUE COUNTRY : English Turkish

n. Bask ülkesi, kuzey İspanya bölgesi

BASRA : English Turkish

n. güneydoğu Irak'ta büyük bir şehir; güney Irak'ta bir petrol limanı

BASS : English Turkish

n. levrek [zool.]; bas, basso, ıhlamur ağacı kabuğu, hasır (ıhlamur ağacından)

BASS : English Turkish

adj. bas sesli, kalın sesli, pes, alçak perdeli

BASS DRUM : English Turkish

as davul