English
BEDDER : English Turkish
n. genelde çiçekliğe dikilen dekoratif bitki
BEDDING : English Turkish
n. yatak takımı, hayvan yatağı
BEDDING OUT : English Turkish
n. tarha dikme (fidan)
BEDDING PLANT : English Turkish
n. dikilebilir fide, dikmeye hazır fidan
BEDDY-BYE : English Turkish
yatağa gitme zamanı, uyuma zamanı (Çocuk Argosu)
BEDE : English Turkish
n. bir soyadı; Saint Bede (
735), "the Venerable Bede (Saygıdeğer Bede)" olarak bilinen din bilimcisi ve tarihçi bir İngiliz papaz (tarihin İsa peygamberin doğumundan itibaren kayıtlandırılması metodunu getirmiştir)
BEDE : English Turkish
n. madencilikte kullanılan bir kazma türü
BEDECK : English Turkish
v. süslemek, donatmak, bezemek
BEDECKED : English Turkish
adj. bezenmiş, donanmış, donatılmış, süslenmiş, dekore edilmiş
BEDEL : English Turkish
n. tören asasını taşıyan kimse (brit.üniv.)
BEDELL : English Turkish
n. tören asasını taşıyan kimse (brit. üniv.)
BEDEVIL : English Turkish
v. çileden çıkartmak, delirtmek, bozmak, altüst etmek, şaşırtmak, kafasını karıştırmak
BEDEVILED : English Turkish
adj. büyülenmiş, sahip olunmuş (örneğin bir iblis tarafından); rahatsız edilmiş, sıkboğaz edilmiş, işkence edilmiş, eziyet edilmiş (endişe, sorun, problem vs tarafından)
BEDEVILMENT : English Turkish
n. karışıklık, karmaşa; karışık olma durumu, karmaşa halinde olma durumu
BEDEW : English Turkish
v. çiy taneleriyle ıslatmak
BEDFAST : English Turkish
adj. yatalak
BEDFELLOW : English Turkish
n. yatak arkadaşı, karı, arkadaş, dost
BEDFORD : English Turkish
n. bir soyadı; ABD'de birkaç şehrin adı
BEDFORDSHIRE : English Turkish
n. İngiltere'de bir kontluk
BEDFRAME : English Turkish
n. yatak çerçevesi, karyola çerçevesi, bir yatağın taban bölümünü oluşturan dörtgen şeklinde çerçeve (başlık, kenarlıklar ve ayakucu tahtasından oluşur)
BEDGOWN : English Turkish
n. gecelik
BEDHEAD : English Turkish
n. (Britanya Kullanımı) yatak başı, yatak başlığı, başlık, karyola başlığı
BEDIGHT : English Turkish
v. süslemek, bezemek, donatmak
BEDIM : English Turkish
v. donuklaştırmak, belirsizleştirmek, karartmak
BEDIMMED : English Turkish
adj. karartılmış, kararmış hale getirilmiş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani