Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BY DECREE : English Turkish

komutla, bir kuralla, bir hükümle, bir karara binaen

BY DEGREES : English Turkish

azar azar, derece derece

BY DEMONSTRATION : English Turkish

örnek vasıtasıyla, tanımlayarak, örnekleyerek

BY DESIGN : English Turkish

mahsus, kasten, bile bile

BY DEVIOUS MEANS : English Turkish

adv. el altından, gizlice

BY DINT OF : English Turkish

sayesinde, kuvvetiyle, vasıtasıyla

BY DIRECTION OF : English Turkish

n. emriyle, talimatıyla

BY DRIBBLETS : English Turkish

adv. azar azar, parçacıklar halinde

BY DRIBLETS : English Turkish

azar azar, parçacıklar halinde

BY EAR : English Turkish

(müzik veya şarkının) kulakla, notasız, yazılı nota olmaksızın

BY EASY STAGES : English Turkish

adım adım, aşama aşama, küçük küçük, azar azar; sakince, rahat bir şekilde

BY EVERY STRETCH OF THE IMAGINATION : English Turkish

adv. hayal gücünü kullanarak, hayal gücünü zorlayarak

BY FAIR MEANS OR FOUL : English Turkish

her yolla, herne şekilde olursa olsun, herşey uygun

BY FAIR OR FOUL MEANS : English Turkish

dürüst veya dürüst olmayan yöntemler/tedbirler yardımıyla

BY FAR : English Turkish

açık ara, büyük bir fazlalıkla/arayla; çok fazla

BY FAR BETTER : English Turkish

adv. büyük farkla

BY FAVOR : English Turkish

onaylayarak; iyi niyet sayesinde

BY FITS AND STARTS : English Turkish

adv. düzensiz surette, gelişigüzel, düzensiz bir şekilde

BY FIVE O'CLOCK : English Turkish

adv. beş saate kadar

BY FORCE : English Turkish

zorla, zor kullanarak, cebren

BY FORCE OF : English Turkish

-'ın gücüyle,
'ın kuvvetiyle,
'ı kullanarak

BY FORCE OF ARMS : English Turkish

adv. silâh zoruyla

BY FORCE OF CIRCUMSTANCES : English Turkish

koşulların dayatmasıyla, şartların gereği olarak, dış faktörlerden dolayı

BY FRAUD : English Turkish

adv. hile ile

BY FREE CHOICE : English Turkish

hür iradesiyle, gönüllü olarak, kendi isteğiyle, herhangi bir baskı olmaksızın kendi özgür iradesi ile, isteyerek