English
CAMP : English Turkish
adj. kamp; adi; bayağı, gülünç, aşırı; homoseksüel, eşcinsel; yapmacık davranışları olan
CAMP BED : English Turkish
kamp yatağı, portatif karyola
CAMP CHAIR : English Turkish
kamp sandalyesi, katlanır sandalye
CAMP DAVID : English Turkish
n. orta Maryland'de (ABD) 1942 yılında Başkan Franklin Delano Roosevelt tarafından kurulmuş olan Birleşik Devletler Başkanı'nın kırsal dinlence yeri
CAMP DAVID ACCORDS : English Turkish
Camp David Anlaşması, Camp David'de (ABD) 1979 yılında İsrail ile Mısır arasında imzalanmış olan barış anlaşması
CAMP FEVER : English Turkish
tifo, karahumma
CAMP FIRE : English Turkish
kamp ateşi, bir kamp yerinde ısınmak veya yemek pişirmek için yakılan ateş, açıkta yakılan ateş
CAMP FOLLOWER : English Turkish
orduyu takip eden fahişe veya yardakçı, parti taraftarı, sempatizan
CAMP FOR DISPLACED PERSONS : English Turkish
mülteci kampı, kendi ülkelerinden veya evlerinden uzaklaştırılmış insanlar için geçici iskan yerleri
CAMP GIRL : English Turkish
n. izci kız
CAMP IT UP : English Turkish
v. kadınsı ve yapmacıklı davranmak (erkek), bayağı davranmak (erkek)
CAMP MEETING : English Turkish
n. dini toplantı, çadırda veya açık havada yapılan dini toplantı, toplantılar serisi
CAMP OUT : English Turkish
ir çadırda uyumak; kamp yapmak, bir süre zaman geçirmek için açık havaya gitmek
CAMP PENDLETON : English Turkish
n. ABD Deniz Birlikleri'nin güneybatı California'daki (ABD) üssü
CAMP SITE : English Turkish
n. kamp yeri, kamp yapmak için uygun alan, kamp alanı
CAMPAGNA : English Turkish
n. bir soyadı
CAMPAGNA : English Turkish
n. Roma'yı (İtalya) çevreleyen alçak düz topraklar; ova, düz arazi
CAMPAGNOL : English Turkish
n. tarla faresi, çayır faresi
CAMPAIGN : English Turkish
n. sefer; kampanya; seferberlik, mücâdele, savaş
CAMPAIGN : English Turkish
v. kampanyaya katılmak; adaylığını koymak; sefere çıkmak, mücâdele vermek, savaşmak
CAMPAIGN FINANCE : English Turkish
siyasi bir kampanyanın desteklenmesi (katılımcılardan, destekçilerden vb. alınan paralarla)
CAMPAIGN FINANCE REFORM : English Turkish
politik kampanyaların kaynak artırımı ve harcamalarını düzenleyen kanun değişikliği
CAMPAIGN HAT : English Turkish
genellikle asker veya polis üniformalarının bir parçası olarak giyilen geniş siperlikli şapka
CAMPAIGN ISSUE : English Turkish
ir kampanya esnasında sık sık adres gösterilen politik veya sosyal mesele
CAMPAIGN PLEDGE : English Turkish
kampanya vaadi, bir kampanya esnasında siyasi bir aday tarafından verilen spesifik bir söz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani