Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CARGO BOAT : English Turkish

yük gemisi, şilep

CARGO CARRYING : English Turkish

adj. nakliyat

CARGO CULT PROGRAMMING : English Turkish

(Bilgisayar) anlamsız kod veya program yapıları kullanımı ile karakterize programlama stili (sözde daha önce karşılaşılmış problemler ve böceklerin yinelenmesini önlemek için)

CARGO GLIDER : English Turkish

n. römork, treyler

CARGO HANDLING : English Turkish

navlunla ilgilenme, nakliye idare etme

CARGO HOLD : English Turkish

n. yük ambarı

CARGO PLANE : English Turkish

n. kargo uçağı

CARGO SHIP : English Turkish

kargo gemisi, kargo nakliye eden gemi, yük gemisi

CARGO-CARRIER AIRCRAFT : English Turkish

kargo nakliye uçağı, yük taşıyan uçak

CARHOP : English Turkish

n. garson (arabaya servis yapan lokântada)

CARIA : English Turkish

n. Ön Asya'da antik bir bölge

CARIB : English Turkish

n. bir Güney Amerika Yerli halkının (Carib) üyesi kimse (ağırlıklı olarak Fransız Guyanası, Suriname, Guyana ve Venezüella'nın kıyı kesimlerinde yaşarlar)

CARIB : English Turkish

n. Carib dili, Carib halkı tarafından konuşulan dil

CARIBBEAN : English Turkish

n. Karayib denizi

CARIBBEAN : English Turkish

adj. Karayib denizi ile ilgili

CARIBBEAN ISLANDS : English Turkish

Karayip Adaları, Batı Hindistan adları, Kuzey Amerika ile Güney Amerika arasında yer alan adalar grubu

CARIBBEAN SEA : English Turkish

karayib denizi

CARIBE : English Turkish

n. pirana

CARIBOO : English Turkish

n. karibu, kuzey amerika ren geyiği

CARIBOU : English Turkish

n. karibu, kuzey amerika ren geyiği

CARICATURE : English Turkish

n. karikatür, kötü taklit

CARICATURE : English Turkish

v. karikatürünü yapmak, karikatürize etmek

CARICATURIST : English Turkish

n. karikatürist

CARIES : English Turkish

n. diş çürümesi, kemik çürümesi, yenirce

CARILLON : English Turkish

n. çeşitli tonlarda ses veren çanlar, çanlarla çalınan melodi