Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CENTRAL IDEA : English Turkish

ana fikir, esas nokta

CENTRAL ISSUE : English Turkish

ana mesele, temel sorun, esas konu, merkezi husus

CENTRAL JAPAN INTERNATIONAL AIRPORT CO.,LTD. : English Turkish

n. Japon Uluslararası Merkezî Havalimanı Co., Ltd., Japonya uluslararası havalimanları kuran ve yöneten Japon şirketlerinden biri

CENTRAL LIBRARY : English Turkish

merkez kütüphane, bir şehir veya bölgenin ana kütüphanesi (genellikle yerel kütüphanelerden daha büyük ve daha kapsamlı)

CENTRAL LOCATION : English Turkish

merkezi yer, ortada bulunan yer, tüm noktalara eşit mesafede bulunan yer

CENTRAL LOCKING : English Turkish

merkezi kilitleme

CENTRAL NERVOUS SYSTEM : English Turkish

merkezi sinir sistemi

CENTRAL PACIFIC RAILROAD : English Turkish

Orta Pasifik Demiryolları, uzak batı kıta ötesi demiryollarını inşa eden Amerikan bir demiryolları şirketi

CENTRAL PARK : English Turkish

Merkez Park, New York City'nin (ABD) Manhattan bölgesinde bulunan dikdörtgen şeklindeki çok büyük park

CENTRAL PLACE : English Turkish

merkezi yer, ortada bulunan yer, tüm noktalara eşit mesafede bulunan yer

CENTRAL POINT : English Turkish

n. merkez noktası

CENTRAL POST OFFICE : English Turkish

merkezi posta ofisi, bir posta ofisinin ana şubesi

CENTRAL POWERS : English Turkish

ittifak devletleri

CENTRAL PROCESSING UNIT : English Turkish

veri işleme sürecini gerçekleştiren ve bilgisayarın tüm birimlerini kontrol eden ünite, bir bilgisayarın "beyni" Merkezi islem birimi (MIB),

CENTRAL PROCESSOR : English Turkish

merkezi işlemci, tüm ana hesaplamaları ve fonksiyonları kontrol eden yüksek güçlü veri işlemcisi

CENTRAL RAILWAY STATION : English Turkish

gar, merkezi trenyolu istasyonu, ana tren istasyonu, diğer bütün istasyonlara tren gönderen büyük tren istasyonu

CENTRAL RESERVE : English Turkish

n. orta şerit

CENTRAL SEVERE CRIMES UNIT : English Turkish

cinayet ve diğer ciddi suçlar üzerine odaklanmış başlıca bölüm

CENTRAL STANDARD TIME : English Turkish

Merkezî Standart Saati, CST, ABD'nin orta kesimlerinde kullanılan standart zaman (Greenwich saatinden 6 saat geridedir)

CENTRAL STATION : English Turkish

merkez istasyonu, elektrik santralı, orta güverte, kaptan köşkü

CENTRAL TOPIC : English Turkish

n. ana fikir

CENTRAL UNIT : English Turkish

merkez birimi, merkezi ünite, esas ünite, merkezi parça

CENTRAL VENOUS CATHETER : English Turkish

(Tıp) kalbin üzerinden büyük toplardamara yerleştirilen küçük ve esnek plastik tüp

CENTRALIS : English Turkish

adj. (Tıp'ta kullanılan terim) merkezi, merkezde (merkezi olarak yerleşmiş yapılar gibi)

CENTRALISATION : English Turkish

n. merkezi bir noktaya doğru beraber getirme; konsantrasyon, yoğunlaşma (ayrıca centralization)