Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CHAIRBORNE : English Turkish

adj. (kurmay askerin) savaşta saha görevi olmayan masa başı işi olan; bir ofiste masa başında çalışan

CHAIRLADY : English Turkish

n. kadın başkan, birşeylerin başkanlığını yapan kadın; bir toplantıya başkanlık eden kadın; bir komiteye başkanlık eden kadın

CHAIRLIFT : English Turkish

n. kayakçıları dağın tepesine çıkaran asansör, kayak teleferiği

CHAIRMAN : English Turkish

n. başkan, reis; tekerlekli sandalye sürücüsü, tahtırevan taşıyıcısı

CHAIRMAN OF THE BOARD : English Turkish

ir yöneticiler kurulunun lideri

CHAIRMAN OF THE COMMITTEE : English Turkish

komite lideri, kurul başkanı

CHAIRMANSHIP : English Turkish

n. başkanlık

CHAIROPLANE : English Turkish

n. zincirli döner salıncak

CHAIRPERSON : English Turkish

n. başkan

CHAIRWARMER : English Turkish

n. çok az iş yapan çalışan veya ofis görevlisi; bir sandalyede oturarak uzun zaman tembellik eden kimser (bir otel lobisinde vb.)

CHAIRWOMAN : English Turkish

n. kadın başkan

CHAISE : English Turkish

n. hafif gezinti arabası

CHAISE LONGUE : English Turkish

şezlong

CHAISE LOUNGE : English Turkish

yaslanmak için uzun bir koltuğu olan sandalye

CHAKRA : English Turkish

n. vücutta fiziksel ve ruhsal enerjiye kanal açan merkezileşen nokta veya düğüm (Hinduizm)

CHALAZA : English Turkish

n. iç göbek

CHALCEDONIC : English Turkish

adj. alaca akikle (değerli taş) alakalı

CHALCEDONY : English Turkish

n. alaca akik

CHALCIS : English Turkish

n. Euboea'nın (Eğriboz) batı kıyısında yer alan antik bir güneydoğu Yunanistan kenti

CHALCOGRAPHER : English Turkish

n. bakır hakkakı

CHALCOGRAPHIST : English Turkish

n. bakır hakkakı, bakır veya pirinç üzerine gravür işleyen kimse, bakır tabak gravürcüsü

CHALCOGRAPHY : English Turkish

n. bakır hakkaklığı

CHALCOPYRITE : English Turkish

n. mineral

CHALDAIC : English Turkish

n. Keldanice, Keldani dili, antik Kaldi ülkesinde konuşulan dil; Chaldee

CHALDAIC : English Turkish

adj. Kaldi ülkesinin veya burarıyla ilgili