Multilingual Turkish Dictionary English

CHILD DEVELOPMENT : English Turkish

çocuk gelişimi, çocukların yetişmesi, çocukların olgunlaşması

CHILD DEVELOPMENT INSTITUTE : English Turkish

çocuk gelişimi enstitüsü, çocukların doğumlarından itibaren gelişimlerinin incelendiği yer

CHILD LABOR : English Turkish

çocuk işgücü, çocukların çalışanlar olarak kiralanması, işçiler olarak çocukların kullanılması

CHILD MOLESTER : English Turkish

çocuklara karşı cinsel bir suç işleyen kimse

CHILD OF A SECOND VENTER : English Turkish

n. ikinci anneden olan çocuk

CHILD OF GOD : English Turkish

Hz. İsa, Tanrı'nın çocuğu

CHILD PRODIGY : English Turkish

harika çocuk

CHILD REARING : English Turkish

n. çocuk yetiştirme, çocukların yetiştirilmesi ve eğitilmesi süreci, ebeveynlik

CHILD WELFARE : English Turkish

çocuk bakımı, çocuk koruma

CHILD WIFE : English Turkish

n. çocuk yaşta evli kadın

CHILD WORKER : English Turkish

n. çocuklarla ilgili sosyal görevli

CHILD'S PLAY : English Turkish

çocuk oyuncağı, kolay iş

CHILD-CARE : English Turkish

adj. (kreşle alakalı) çocuk bakımı, günlük bakım, diğer insanların çocuklarının idare edilerek gözetilmesi ile ilgili

CHILDBEARING : English Turkish

n. doğum

CHILDBED : English Turkish

n. doğum hali, loğusalık, loğusa yatağı

CHILDBIRTH : English Turkish

n. çocuk doğurma

CHILDBIRTH EDUCATION CLASS : English Turkish

class which teaches about the development and birth of a baby

CHILDCARE : English Turkish

n. okul öncesi eğitimi, diğer insanların çocuklarının idaresi ve gözetilmesi

CHILDERMAS : English Turkish

n. Kutsal Masumlar Günü dinî günü

CHILDHOOD : English Turkish

n. çocukluk çağı, çocukluk, küçüklük

CHILDHOOD DREAM : English Turkish

çocukluk hayali, çocukluktan kalan özlem, birisinin gençken istediği şey

CHILDHOOD FRIEND : English Turkish

çocukluk arkadaşı, çocukluktan beri arkadaş olan kimse

CHILDHOOD MEMORIES : English Turkish

çocukluk hatıraları, birisi geçken olan olayların hatıraları

CHILDHOOD TRAUMA : English Turkish

çocukluk travması, bir insana yetişkinlikte de devam eden izler bırakan çocukken başına gelen duygusal şok

CHILDISH : English Turkish

adj. çocukça, çocuksu