Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CICADIDAE : English Turkish

n. cırcırböcekleri, çekirge cırcır böceği ve ağustos böceğini de kapsayan (erkeklerin karınlarının alt kısmındaki diyaframlarını titreştirerek yüksek aralıkta sesler çıkardığı) bir böcekler familyası

CICALA : English Turkish

n. ağustosböceği, orakböceği

CICATRICE : English Turkish

n. sikatris, düşen yaprağın bıraktığı iz, yara üzerinde oluşan zar; ağaç kabuğu zarı

CICATRICED : English Turkish

adj. iyileşmiş, kapanmış

CICATRICIAL : English Turkish

adj. yara veya yara dokusu ile alakalı

CICATRISATION : English Turkish

n. iyileşme, şifa bulma, yara oluşumu (ayrıca cicatrization)

CICATRISE : English Turkish

v. yara oluşturmak, iyileşmek ve bir yaranın kabuk bağlamasına sebep olmak (ayrıca cicatrize)

CICATRIX : English Turkish

n. yara izi (Tıp, Botanik)

CICATRIZANT : English Turkish

adj. yara veya yaraların kabuk oluşturması vasıtasıyla iyileşmek

CICATRIZANT : English Turkish

n. yaranın kabuk bağlamasına yardıncı olan ilaç; bir yaranın iyileşmesine yardım eden uygulama; bir yara izinin oluşmasına yardım eden uygulama veya ilaç

CICATRIZATION : English Turkish

n. iyileşme (yara), kapanma

CICATRIZE : English Turkish

v. iyileşmek, kapanmak, iyileştirmek

CICCONE : English Turkish

n. bir soyadı

CICELY : English Turkish

n. bir kadın adı

CICELY : English Turkish

n. maydanoz familyasından yeşillik olarak kullanılan aromatik bitki türü, tatlı cicely

CICERO : English Turkish

n. Çiçero

CICERONE : English Turkish

n. turist rehberi, rehber, tercüman

CICERONIAN : English Turkish

adj. Cicero tarzında; Cicero ile ilgili, Cicero'ya özgü

CICERONIAN : English Turkish

adj. güzel konuşan, belagatı güzel, açıkça konuşan, akıcı bir konuşma tarzı olan

CICISBEO : English Turkish

n. (İtalya'da 17'nci ve 18'inci yüzyıllar esnasında) evli bir kadının aşığı veya refakatçisi (Arkaik); hareket eden bir yelpaze veya çubuğun ucuna takılan kurdela veya şerit

CICS : English Turkish

"Customer Information Control System (Müşteri Bilgileri Kontrol Sistemi)", (Bilgisayar) müşteri bilgileri ve işlemleri işleyişini yürüten ana sistem bilgisayarları programı (ilk olarak IMB tarafından geliştirildi)

CID : English Turkish

Suç Araştırma Departmanı, suç soruşturmaları ile ilgili İngiltere devlet kurumu

CIDER : English Turkish

n. elma suyu, elma şarabı, elma şırası

CIF : English Turkish

"Cost, Insurance and Freight (Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun)", taşıma ve sigorta giderlerini içeren mal bedeli, sigorta ve her türlü taşıma ile teslimat boşaltımına kadar ortaya çıkan bütün giderleri satıcı yüklenir

CIGAR : English Turkish

n. puro, yaprak sigarası