Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CIRCULATION : English Turkish

n. sirkülasyon, devir, devretme, dolaşım, deveran, dolanım, tedavül, yayma, tiraj, dağıtım, cereyan, akıntı, piyasadaki para miktarı

CIRCULATION LIBRARY : English Turkish

mahalleden mahalleye giden gezici kütüphane

CIRCULATION MANAGER : English Turkish

sirkülasyonu veya dağıtımı yöneten kimse

CIRCULATION MEDIUM : English Turkish

mal alış verişini kolaylaştıran ortam (para, vb.)

CIRCULATION MEDIUM MULTIPLIER : English Turkish

hükümet tarafından bir para biriminin basılmasının bir sonucu olarak bir ekonomideki para miktarındaki değişim oranını belirleyen indeks (Ekonomi)

CIRCULATIVE : English Turkish

adj. dönen, rotasyon yapan, sarmal şeklinde dönen

CIRCULATOR : English Turkish

n. devir ettirici

CIRCULATORY : English Turkish

adj. dolaşım ile ilgili, dolaşımı sağlayan

CIRCULATORY SYSTEM : English Turkish

n. kan dolaşım sistemi

CIRCULUS : English Turkish

n. bir balığın pullarında merkezleri ortak dönen çemberler (balığın yaşını gösteren)

CIRCUM : English Turkish

pref. etrafında, her yönde

CIRCUMAMBIENT : English Turkish

adj. çevreleyen, kuşatan

CIRCUMAMBULATE : English Turkish

v. çevresini yürümek, etrafını dolaşmak

CIRCUMAMBULATION : English Turkish

n. etrafında dolaşma hareketi, bir şeyin etrafından gitme eylemi

CIRCUMAVIATE : English Turkish

v. etrafında uçmak

CIRCUMBENDIBUS : English Turkish

n. dolambaçlı veya dolaylı yol

CIRCUMCENTER : English Turkish

n. bir üçgeni çevreleyen bir çemberin merkezi

CIRCUMCISE : English Turkish

v. sünnet etmek, bızırı kesme;, ruhen temizlemek, günahlardan arındırmak

CIRCUMCISED : English Turkish

adj. sünnetli

CIRCUMCISER : English Turkish

n. sünnetçi, sünnet eden kimse

CIRCUMCISION : English Turkish

n. ruhen arınma, sünnet

CIRCUMCISION : English Turkish

n. bir ocak, hazreti İsa'nın sünnetinin kutlanması, yahudiler (İncil)

CIRCUMFERENCE : English Turkish

n. daire çevresi, çevre, çember

CIRCUMFERENTIAL : English Turkish

adj. bir çemberin merkezinde veya merkezinin yanında yer alan; çevrede bulunan, dış katman, uzak , kenarda yer alan; dolaylı, dolambaçlı

CIRCUMFLEX : English Turkish

n. inceltme işareti, kemik çevreleyen (damar)