Multilingual Turkish Dictionary

English

English
COGNIZE : English Turkish

v. bilmek, bir hakikat veya bilginin farkında olmak (ayrıca cognise)

COGNOMEN : English Turkish

n. takma ad, lakap, soyad (roma)

COGNOSCENTE : English Turkish

n. ehil, erbap

COGNOSCENTI : English Turkish

n. erbaplar, ehil olanlar

COGNOSCIBLE : English Turkish

adj. anlaşılır, kavranır, bilinir

COGNOVIT : English Turkish

n. ikrar, itirafname

COGO : English Turkish

"Coordinate Geometry (Koordinat Geometrisi)", ICES'in alt sistemi, inşaat mühendisliği sorunlarını çözmek için kullanılan bilgisayar sistemi (Bilgisayar)

COGWHEEL : English Turkish

n. dişli, dişli çark, çark

COGWHEEL DRIVE : English Turkish

n. dişli çark düzeni

COGWHEEL RAILWAY : English Turkish

n. dişli çarklı demiryolu

COHABIT : English Turkish

v. birlikte yaşamak, evlenmeden beraber yaşamak

COHABITANT : English Turkish

n. aynı yerde oturan kimse, birlikte yaşanılan kimse

COHABITATE : English Turkish

v. birlikte yaşamak, aynı evde birlikte yaşamak, yaşama alanı paylaşmak

COHABITATION : English Turkish

n. birlikte yaşama, evlenmeden beraber yaşama

COHABITEE : English Turkish

n. aynı evde oturan kimse, birlikte yaşanılan kimse

COHEIR : English Turkish

n. ortak mirasçı, ortak varis

COHEIRESS : English Turkish

n. ortak mirasçı kadın

COHEIRSHIP : English Turkish

n. müşterek mirasçılık, müşterek mirasçı olma durumu, bir mirasa ortak olma durumu

COHEN : English Turkish

n. bir soyadı

COHEN : English Turkish

n. Musevi papazlık sınıfından olan kimse, Sinagog'a başkanlık etmiş olan Musevi papazların soyundan gelenler, Aaron'un soyundan gelenler

COHERE : English Turkish

v. yapışmak, tutarlı olmak, bağlantılı olmak, tutmak; eş fazlı olmak

COHERENCE : English Turkish

n. yapışma, tutarlık, ahenk, uyum, uygunluk; eş fazlı olma

COHERENCY : English Turkish

n. yapışma, tutarlık, ahenk, uyum, uygunluk; eş fazlı olma

COHERENT : English Turkish

adj. yapışık, tutarlı, birbirini tutan, uyumlu, ahenkli

COHERENTLY : English Turkish

adv. tutarlı olarak, sürekli olarak, birbirini izleyerek