Multilingual Turkish Dictionary

English

English
COLECTION OF DEBTS : English Turkish

n. borçların tahsili

COLECTOMY : English Turkish

n. kolektomi, kalın bağırsak ameliyatı

COLEGATEE : English Turkish

n. müşterek varis, ortak mirasçı

COLEMAN : English Turkish

n. Coleman, bir soyadı; Gary Coleman (
2010), Amerikalı bir televizyon oyuncusu ("Different Strokes {Farklı Çizgiler}" sitkomundaki rolüyle bilinir)

COLEOPTER : English Turkish

n. kolepter, (Zooloji) kınkanatlılardan bir tanesi (böcekler, arıların ana sınıfı)

COLEOPTERA : English Turkish

n. kınkanatlılar

COLEOPTEROUS : English Turkish

adj. kınkanatlı, kılıf veya kın ile kaplı kanatlara sahip olma; Kınkanatlılara ait olan

COLERIDGE : English Turkish

n. bir soyadı; Samuel Taylor Coleridge (
1834), İngiliz bir şair ve filozof, "Lake Poets'in (Göl Şairleri)" bir üyesi

COLESEED : English Turkish

n. kolza, yaygın lahana türü sebze veya kolza (Botanik)

COLESLAW : English Turkish

n. lâhana salatası

COLETTE : English Turkish

n. bir kadın adı; bir soyadı; Sidonie Gabrielle Colette (
1954), kadınlar hakkında romanlar yazmış olan Fransız bir romancı

COLEUS : English Turkish

n. yaprak güzeli, bir çeşit bitki

COLEWORT : English Turkish

n. lahana, kolza; kıvırcık lahana

COLEY : English Turkish

n. kömür balığı, Kuzey Atlantik’e özgü kemikli balık; bu balığın yiyecek olarak yenilen eti

COLGATE : English Turkish

n. popüler bir Amerikan diş macunu markası

COLIC : English Turkish

n. kolik, kalınbağırsak sancısı, sancı

COLICKY : English Turkish

adj. kolik türünden

COLIFORM : English Turkish

adj. koliform, kolibasil ile ilgili veya benzeyen (bağırsak bakterisi türü)

COLIN : English Turkish

n. bir erkek adı; bir soyadı

COLIN POWELL : English Turkish

Colin Powell (1937 doğumlu), ABD'li emekli bir general, Birleşik Devletler eski Dışişleri Bakanı (
2005)

COLISEUM : English Turkish

n. spor salonu, stadyum, amfiteatr

COLITIS : English Turkish

n. kolit, kalınbağırsak iltihabı

COLL : English Turkish

okul, üniversite, fakülte, yüksekokul, kolej, akademi, enstitü, heyet, kurul, dernek

COLLA : English Turkish

n. colla, Filipinler’de meydana gelen fırtına çeşidi

COLLABORATE : English Turkish

v. işbirliği yapmak, el ele vermek, birlik olmak; düşmanla birlik olmak