Multilingual Turkish Dictionary

English

English
COLLISION : English Turkish

n. çarpışma, toslama, çatışma, fikir ayrılığı

COLLISION ANGLE : English Turkish

çarpışma açısı, bir cismin başka bir cisimle çarpıştığı açı

COLLISIONAL : English Turkish

adj. çarpışma ile ilgili, kaza ile ilgili, çatışma ile ilgili

COLLOCATE : English Turkish

v. düzenlemek, sıralamak, yan yana koymak

COLLOCATION : English Turkish

n. yan yana olma, düzenleme, sıralama, eşdizimlilik

COLLOCUTOR : English Turkish

n. muhatap, hitap edilen kimse

COLLODION : English Turkish

n. kolodyum

COLLOGRAPH : English Turkish

n. collograph, kağıt üzerine mürekkeplenmiş üç boyutlu tabaka sıkıştırılarak üretilen kabartma baskı (Sanat)

COLLOGUE : English Turkish

v. gizli konuşmak, entrika hazırlamak

COLLOID : English Turkish

n. koloit

COLLOID : English Turkish

adj. koloidal

COLLOIDAL : English Turkish

adj. koloidal

COLLOIDALLY : English Turkish

adv. koloidal bir şekilde, koloit ile (başka maddede erimeyen parçacıklardan oluşan yapışkan madde)

COLLOP : English Turkish

n. et dilimi, kızartmalık ince et dilimi

COLLOQUIAL : English Turkish

adj. konuşma diline ait, günlük konuşma dilinde

COLLOQUIAL EXPRESSION : English Turkish

n. konuşma dili sözcüğü, konuşma dili deyimi

COLLOQUIAL LANGUAGE : English Turkish

konuşma dili, resmi olmayan konuşma dili

COLLOQUIALISM : English Turkish

n. konuşma dili sözcüğü, konuşma dili deyimi

COLLOQUIALLY : English Turkish

adv. konuşma diliyle, konuşma diline ait bir şekilde (resmi konuşma veya yazmada kullanılmayan); gayri resmi olarak

COLLOQUIUM : English Turkish

n. kolokyum, seminer, belirli bir konunun analiz edildiği veya tartışıldığı konferans

COLLOQUY : English Turkish

n. diyalog, karşılıklı konuşma

COLLOTYPE : English Turkish

n. ışık baskısı tekniği, ışık baskısı, ışık baskılı fotoğraf

COLLUDE : English Turkish

v. gizlice anlaşmak, dolap çevirmek (Argo)

COLLUNARIUM : English Turkish

n. kollunaryum, burun damlası

COLLUSION : English Turkish

n. hile, gizli anlaşma, dolap (Argo)