English
DELAYING-ACTION LINE : English Turkish
yavaşlatma hattı, hareket geciktirme hattı, hız kırma hattı, ilerleme yavaşlatma hattı, savunma hattı, düşman kuvvetlerinin ilerlemesini geciktirmek amacıyla tasarlanmış takviyelendirmeler ve engellemeler sistemi
DELE : English Turkish
interj. sil, boz
DELE : English Turkish
v. silmek [dakt.], silme işareti
DELEAD : English Turkish
v. kurşunsuzlaştırmak, bir metalden kurşunu kaldırmak
DELEB : English Turkish
n. ölü ünlü, ölmüş olan ünlü kimse
DELECTABLE : English Turkish
adj. hoş, sevimli; nefis
DELECTABLY : English Turkish
adv. nefis bir şekilde, leziz bir şekilde, hoşnutlukla, zevkle, hoşlanarak, eğlenerek
DELECTATION : English Turkish
n. zevk, hoşlanma
DELEGABLE : English Turkish
adj. delege olarak atanabilir, delege yapılabilir, transfer edilebilir (bir görev veya yetkilendirme vs ile ilgili)
DELEGACY : English Turkish
n. delegelik, vekillik, delegasyon, delege olarak atanma
DELEGALISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) illegalleştirmek, yasadışı yapmak, yasallığını ortadan kaldırmak (delegalize olarak da yazılır)
DELEGALIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) illegalleştirmek, yasadışı yapmak, yasallığını ortadan kaldırmak (delegalise olarak da yazılır)
DELEGATE : English Turkish
n. delege, vekil, temsilci, elçi
DELEGATE : English Turkish
v. delege atamak, delege olarak yetkilendirmek, ihale etmek
DELEGATE AUTHORITY : English Turkish
yetki vermek, yetkiyle donatmak, başkalarına güç veya yetki vermek
DELEGATED AUTHORITY : English Turkish
ir temsilciye verilmiş olan yetki
DELEGATION : English Turkish
n. delege atama, temsilciler kurulu, delegeler grubu, yetkilendirme, delegasyon
DELEGATION OF AUTHORITY : English Turkish
yetki verilmesi, yetki donatımı, başkalarına güç veya yetki verilmesi
DELEGATION OF HIGH-RANKING OFFICIALS : English Turkish
yüksek kademe görevliler delegasyonu, tümünün bulundukları pozisyonlarda pek çok yetkileri olan temsilciler grubu
DELEGATION OF POWER : English Turkish
güç verilmesi, yetki verilmesi, yetki donatımı, başkalarına güç veya yetki verilmesi
DELEGATOR : English Turkish
n. başka birine yetki veya güç veren kimse
DELEGATORY : English Turkish
adj. yetki veya güç verilmesi ya da transferiyle ilgili
DELEGITIMISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) yasadışı kılmak, bir kimsenin veya şeyin meşru ya da yasal statüsünü ortadan kaldırmak (delegitimize olarak da yazılır)
DELEGITIMIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) yasadışı kılmak, bir kimsenin veya şeyin meşru ya da yasal statüsünü ortadan kaldırmak (delegitimise olarak da yazılır)
DELETABLE : English Turkish
adj. silinebilir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani