Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CONTRAST : English Turkish

n. kontrast, zıtlık, tezat, çelişki

CONTRAST : English Turkish

v. kontrastı olmak, karşılaştırmak; tezat oluşturmak, çelişmek

CONTRAST MEDIUM : English Turkish

n. kontrast madde, (Tıp) radyografi sırasında yapı görüntülemesini keskinleştirmek için vücudun bir kısmına enjekte edilen radyopak madde

CONTRASTABLE : English Turkish

adj. kıyaslanabilir, karşılaştırılabilir; ayırt edilebilir

CONTRASTIMULANT : English Turkish

n. uyarı önleyici, stimülan önleyici, uyarıcı maddeyi engelleyen ilaç

CONTRASTIMULANT : English Turkish

adj. uyarı önleyici, uyarıcı önleyici, uyarıcı maddeyi engelleyen (ilaç)

CONTRASTING : English Turkish

adj. çelişen, ters düşen, aksi, farklı olan bir şekilde

CONTRASTING COLORS : English Turkish

kontrast renkler

CONTRASTINGLY : English Turkish

adv. çelişerek, ters düşerek, karşı çıkarak

CONTRASTIVE : English Turkish

adj. çelişen, ters, çelişken; (Dilbilim) iki dil arasında benzerlikler ve farklılıklar araştırması ile ilgili

CONTRASTY : English Turkish

adj. kontrastlı, ton farkları çok olan

CONTRAVALLATION : English Turkish

n. kuşatılmış bir yer etrafına kazılan hendekler hattı, kuşatılmış bir yeri çevrelemek için inşa edilen siper

CONTRAVENE : English Turkish

v. karşı çıkmak, başkaldırmak, itiraz etmek, çiğnemek, uymamak

CONTRAVENE THE LAW : English Turkish

kanuna karşı gelmek, kanunu çiğnemek, yasaya karşı çıkmak

CONTRAVENTION : English Turkish

n. karşı gelme, ihlal, çiğneme

CONTRECOUP : English Turkish

n. karşı darbe, bir organın bir bölümüne yapılan darbenin neden olduğu o organın diğer bölümüne verdiği hasar (Tıp)

CONTRETEMPS : English Turkish

n. tâlihsizlik, şanssızlık, aksilik, gaf, pot

CONTRIBUTE : English Turkish

v. vermek, bağışta bulunmak, katılmak, katkıda bulunmak, payı olmak; yazı vermek

CONTRIBUTE TO : English Turkish

katkıda bulunmak, bağış yapmak; gerçekleştirerek katılmak, bir amaç için yardım etmek

CONTRIBUTING : English Turkish

adj. yardım eden, neden olan, yardımcı, destekleyen, yararlı, katkıda bulunan

CONTRIBUTION : English Turkish

n. yardım, bağış, iştirak, katkı, yazı, makale, destek

CONTRIBUTION CENTER : English Turkish

katkı merkezi, bir işte gelir elde edilebilen unsur

CONTRIBUTIVE : English Turkish

adj. yardım eden, veren, sunan (yardım, bağış, bilgi, fikir, vs.)

CONTRIBUTOR : English Turkish

n. katkıda bulunan kimse, iştirakçi, makale gönderen kimse, yazar

CONTRIBUTORILY : English Turkish

adv. katkıda bulunan bir şekilde, yardımcı ve faydalı bir biçimde