Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CORNER KICK : English Turkish

köşe atışı, korner

CORNER OF THE EYE : English Turkish

göz ucu, göz kenarı, birinin görüş seviyesi etrafı

CORNER SHOP : English Turkish

köşe başı dükkan, (İngiltere İngilizcesi), mahalle bakkalı, küçük dükkan

CORNER STONE : English Turkish

temel taşı, esas, temel

CORNER STORE : English Turkish

n. köşe başı dükkân, genellikle haftanın 7 günü ve günde 24 saat açık olan bakkal veya küçük market

CORNER THE MARKET : English Turkish

piyasaya hakim olmak, belli bir ürün üzerinde tekel sahibi olmak; kontrolü ele almak

CORNERED : English Turkish

adj. köşeli, köşeye sıkışmış, sıkıntılı

CORNERMAN : English Turkish

n. hücum oyuncusu, forvet oyuncusu (Spor)

CORNERSTONE : English Turkish

n. temel taşı, resmi tören sırasında konulan binanın ilk taşı; esas olarak önemli olan bir şey; iki duvarın köşesini oluşturan taş

CORNERWAYS : English Turkish

adv. çapraz

CORNERWISE : English Turkish

adv. çapraz

CORNET : English Turkish

n. dondurma külahı, dondurmalı gofret; rahibe başlığı; kornet (çalgı), kornet çalan kimse

CORNETIST : English Turkish

n. kornet çalan kimse

CORNETT : English Turkish

n. kornet, bir çeşit nefesli çalgı

CORNETTIST : English Turkish

n. kornet çalan kimse

CORNEUM : English Turkish

n. korneum, epidermisin dış karniye tabakası

CORNFIELD : English Turkish

n. mısır tarlası

CORNFLAKES : English Turkish

n. kahvaltılık gevrek, mısır gevreği

CORNFLOUR : English Turkish

n. mısır unu

CORNFLOWER : English Turkish

n. peygamberçiçeği

CORNHUSK : English Turkish

n. mısır kabuğu, mısır başağının yapraklı dış kabuğu

CORNHUSKERS : English Turkish

n. Nebraska Üniversitesi'nin (ABD) spor takımlarının adı

CORNICE : English Turkish

n. korniş, perva; uçurumun kenarındaki sert kar kütlesi

CORNICHE : English Turkish

n. corniche, kayalık veya dağ tarafında bulunan sahil yolu

CORNICLE : English Turkish

n. cornicle, küçük boynuz