Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CRAAL : English Turkish

n. craal, Güney Afrika’da yerli köyü; sığırları tutmak için kullanılan çit ile çevrilmiş alan

CRAB : English Turkish

n. yengeç; pavurya; vinç; sızlanma; mızmızlık, mızmız; homurdanma; her şeye kusur bulan kimse

CRAB : English Turkish

v. berbat etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak, mızmızlanmak, kusur bulmak, uçağı yan rüzgâra yönlendirmek

CRAB : English Turkish

n. yengeç burcu [astr.]

CRAB APPLE : English Turkish

yaban elması

CRAB LOUSE : English Turkish

kasık biti

CRAB TREE : English Turkish

crab tree, yaban elması veren ağaç, küçük ekşi elmalar veren ağaç

CRABAPPLE : English Turkish

n. yaban elması, küçük ekşi yaban elma

CRABBED : English Turkish

adj. ters, aksi, huysuz; darmadağın, karman çorman, kargacık burgacık; okunaksız

CRABBEDNESS : English Turkish

n. aksilik, huysuzluk; inatçılık, dik kafalılık; anlaşılmazlık, belirsizlik

CRABBER : English Turkish

n. crabber, yengeç avcısı; yengeç yakalamak için kullanılan kayık

CRABBILY : English Turkish

adv. aksi bir biçimde, sinirli bir şekilde, huysuzca

CRABBINESS : English Turkish

n. huysuzluk, suratsızlık, acayiplik, sinirlilik

CRABBY : English Turkish

adj. aksi, huysuz, darmadağın, karman çorman

CRABGRASS : English Turkish

n. yabani otlar, adi ot çeşidi

CRABLOUSE : English Turkish

n. kasık biti, insan vücudunun kasık bölgesini saran bit

CRABMEAT : English Turkish

n. yengeç eti, yengecin yenilebilir eti

CRABS : English Turkish

n. açar kâğıt, iki as

CRABSTICK : English Turkish

n. crabstick, yaban elması ağacından yapılan değnek veya asa; (Argo) homurdanan kimse, sinirli kimse, huysuz kimse

CRABWISE : English Turkish

adj. yengeç gibi, yanlamasına, bir tarafa doğru eğik

CRABWISE : English Turkish

adv. yengeç gibi, dikkatli ve doğru olmayan bir şekilde; yanlamasına

CRACK : English Turkish

n. çatlak, şiddetle vurma

CRACK : English Turkish

v. çatlamak, çatlatmak; çatallaşmak (ses); çatırdatmak, çatırdamak; patlamak; şaklatmak; yarılmak; çökmek; kırmak,

CRACK : English Turkish

adj. çatırtı; patlama; şaklama; vuruş; aralık; özür; espri, çene çalma; as; birinci sınıf şey; deneme

CRACK A JOKE : English Turkish

espri yapmak, şaka yapmak