Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CRAM : English Turkish

n. kalabalık, izdiham, sınav öncesi yoğun çalışma, inekleme ile öğrenilen şeyler

CRAM DOWN ONE'S THROAT : English Turkish

ağzına kadar doldurmak, ağzını tıka basa veya zorlayarak doldurmak

CRAM FULL : English Turkish

adj. tıka basa dolu, dopdolu

CRAM SCHOOL : English Turkish

n. hızlandırılmış eğitim programı, (Doğu Asya) öğrencilerini üniversite giriş sınavına hazırlamak için hızlandırılmış eğitim programı ve dersleri veren özel kurum

CRAMBO : English Turkish

n. crambo, verilen bir kelime için kafiye bulunması gereken oyun

CRAMMED : English Turkish

adj. dolu, tıkış tıkış

CRAMMER : English Turkish

n. aceleyle sınava hazırlanan öğrenci; hızlandırılmış kurs; hızlandırılmış kurs öğretmeni; hazırlık kitabı

CRAMMING : English Turkish

n. tıkınma

CRAMP : English Turkish

n. kramp; mengene; krampon; engel

CRAMP : English Turkish

v. krampa neden olmak, mengene ile sıkıştırmak; kenetlemek; engellemek; kısıtlamak; tutmak

CRAMP FISH : English Turkish

torpilbalığı, elektrik boşalımı üreten çift organları olan deniz balığı (bu balığın dokunduğu kişi hafif sarsıntı, uyuşukluk, çarpıntı ve mide bulantısı hisseder), elektrik ışını, torpido balığı

CRAMPED : English Turkish

adj. kramp girmiş, kasılmış, sıkışık, okunaksız

CRAMPFISH : English Turkish

n. torpilbalığı, uyuşturan balık

CRAMPIRON : English Turkish

n. kanca, krampon, kenet, mengene

CRAMPON : English Turkish

n. krampon; mengene; kenet; tırmanma demiri; çivi

CRAMPOON : English Turkish

n. krampon, mengene, kenet, tırmanma demiri, çivi

CRANAGE : English Turkish

n. vinç kullanım ücreti, vinç kullanımı; vinç kullanımı için ödenen para veya ücret

CRANBERRIES : English Turkish

n. İrlandalı ünlü bir pop rock grubu

CRANBERRY : English Turkish

n. kızılcık, kızılcık benzeri bir meyve

CRANBERRY SAUCE : English Turkish

n. kızılcık sosu

CRANE : English Turkish

n. turna; vinç; sifon

CRANE : English Turkish

v. vinç ile kaldırmak; turna gibi uzanmak

CRANE FLY : English Turkish

tipula sineği

CRANE ONE'S NECK : English Turkish

oynunu uzatmak

CRANE OPERATOR : English Turkish

vinç operatörü, vinç kullanmak için eğitim almış kişi (inşaatta kullanılan büyük makina)