Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DEAR SIR : English Turkish

sayın bay

DEAR SIR AND MADAM : English Turkish

Sayın Baya ve Bayan, bir kadın ve erkeğe yazılan bir mektubun girişinde kullanılan kibar selamlama

DEARBORN : English Turkish

n. bir soyadı; Michigan'da (ABD) bir araba imalat merkezi olarak iyi bilinen bir şehir

DEAREST : English Turkish

n. gözbebeği, gözde

DEARIE : English Turkish

n. sevgili, en sevilen, biricik

DEARLING : English Turkish

interj. sevgilim, canım

DEARLY : English Turkish

adv. samimiyetle, içtenlikle; pahalıya

DEARLY BELOVED : English Turkish

sevgili misafirler, şerefli misafirler, bayanlar ve baylar (bir grup insana hitap ederken kullanılır)

DEARNESS : English Turkish

n. pahalılık, değer; sevgi

DEARTERIALISATION : English Turkish

n. deateriyalizasyon, bir bölümün arteriyel ihtiyacını keserek veya kapatarak iskemiye neden olma; arteriyel kanının niteliklerini venöz kana dönüştürme, arteryel kanın venöz kana deoksijenasyonu (ayrıca dearterialization)

DEARTERIALIZATION : English Turkish

n. deateriyalizasyon, bir bölümün arteriyel ihtiyacını keserek veya kapatarak iskemiye neden olma; arteriyel kanının niteliklerini venöz kana dönüştürme, arteryel kanın venöz kana deoksijenasyonu (ayrıca dearterialisation)

DEARTH : English Turkish

n. yokluk, kıtlık, eksiklik; açlık

DEARTICULATE : English Turkish

v. ek yerinden ayırmak, eklem yerinden ayırmak

DEARY : English Turkish

n. sevgili, en sevilen, biricik

DEASIL : English Turkish

adj. saat yönünde olan, saat yönüne doğru dönen, sağa dönen, saat yönünde dönen

DEATH : English Turkish

n. ölüm, ölme, ecel, yıkım, tükeniş

DEATH AGONY : English Turkish

can çekişme

DEATH AND LIFE ARE IN THE POWER OF THE TONGUE : English Turkish

tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır, kelimelerin çok büyük etkisi olabilir

DEATH AS A RESULT OF TORTURE : English Turkish

işkence sonucu olan ölüm, ölüm şiddetli fiziksel veya ruhsal acı sonucu ile geldi

DEATH BED : English Turkish

n. ölüm yatağı, ölüm döşeği, bir kimsenin üzerinde öldüğü yatak; ölümden önce son birkaç saat

DEATH BELL : English Turkish

n. cenaze çanı, ölüm haberi; ölümü duyurmak için çalınan çan; kulaklarda çınlama

DEATH BENEFIT : English Turkish

n. ölüm yardımı

DEATH BLOW : English Turkish

ağır darbe, öldürücü darbe

DEATH BY HANGING : English Turkish

n. asarak öldürme, asarak idam etme; boynundan asarak idam etme (darağacından, idam sehpasından, vs.)

DEATH BY STONING : English Turkish

taşlayarak öldürme, taş atarak infazı gerçekleşen veya öldürülen