Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DECLIVITOUS : English Turkish

adj. eğimli, dik yokuşlu, meyilli

DECLIVITY : English Turkish

n. iniş, meyil, yamaç, bayır

DECLIVOUS : English Turkish

adj. meyilli, bir dereceye kadar dik olan

DECLUTCH : English Turkish

v. debriyaja basmak

DECOCT : English Turkish

v. kaynatarak özünü çıkarmak

DECOCTION : English Turkish

n. kaynatma, kaynatarak hazırlanan öz, kaynatarak yapılan içki

DECODE : English Turkish

v. deşifre etmek, kod çözmek, şifreyi çözmek

DECODER : English Turkish

n. şifre çözücü, şifreli yayını çözen aygıt

DECODING : English Turkish

n. şifre çözme

DECOHERE : English Turkish

v. decohere, elektrik dalgasından etkilenmiş bir kohereri yeniden normal duruma getirmek

DECOLLATE : English Turkish

v. kafasını kesmek, boynunu vurmak, kelesini uçurmak

DECOLLATION : English Turkish

n. dekolasyon, başını kesme, boynunu vurma

DECOLLETAGE : English Turkish

n. dekolte (elbise)

DECOLLETE : English Turkish

adj. dekolte, açık

DECOLLETE : English Turkish

n. dekolte giyen

DECOLONISATION : English Turkish

n. sömürgelikten çıkarma, bir koloniyi bağımsız yapma (ayrıca decolonization)

DECOLONISE : English Turkish

v. sömürgelikten çıkarmak, bir koloniyi bağımsız yapmak, bir sömürgeye bağımsızlık hakkı vermek (ayrıca decolonize)

DECOLONIZATION : English Turkish

n. sömürge kolonilerden çekilme

DECOLONIZATION PROCESS : English Turkish

n. sömürgelikten çıkarma süreci, sömürgeliğin iptali, bir bölgeden sömürgeci gücü çekmek

DECOLONIZE : English Turkish

v. koloniye bağımsızlık vermek

DECOLOR : English Turkish

v. rengini açmak, soldurmak, ağartmak

DECOLORANT : English Turkish

n. rengini açan, ağartan, renk açma, ağartma

DECOLORATE : English Turkish

v. renksizleştirmek, rengini gidermek, rengini açmak

DECOLORATION : English Turkish

n. renksizleştirme, renk atma, rengini bozma (ayrıca decolouration)

DECOLORED : English Turkish

adj. boyası çıkmış, solmuş; rengi olmayan