Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DISGUISER : English Turkish

n. görüntüsünü değiştiren, görünüşünü değiştiren, asıl görüntüsünü gizleyen kimse

DISGUST : English Turkish

n. bıkkınlık, nefret, tiksinme, iğrenme

DISGUST : English Turkish

v. iğrendirmek, nefret ettirmek, bıktırmak, bezdirmek

DISGUSTED : English Turkish

adj. iğrenmiş, nefret etmiş, bıkkın, bezgin

DISGUSTED HIM : English Turkish

ondan nefret etti, ondan midesi bulandı, ondan iğrendi

DISGUSTEDLY : English Turkish

adv. bıkmış olarak, bezgince

DISGUSTFUL : English Turkish

adj. nefret ederek, midesi bulanarak, iğrenerek

DISGUSTING : English Turkish

adj. bıktırıcı, iğrenç, nefret uyandıran, nefret uyandırıcı, tiksindirici, berbat, korkunç

DISGUSTINGLY : English Turkish

adv. nefret ederek, midesi bulanarak, iğrenerek

DISGUSTINGNESS : English Turkish

n. iğrençlik, mide bulandırıcı olma durum, nefret uyandırıcı olma durumu

DISH : English Turkish

n. tabak; yemek; tercih; güzel kız; piliç

DISH : English Turkish

v. servis yapmak; sunmak; kandırmak, mahvetmek; işini bozmak; atlatmak; ortasını çukurlaştırmak

DISH ANTENNA : English Turkish

n. çanak anten, uydu çanağı, uydu anteni, uydu aracılığıyla televizyon ve radyo dalgaları alan ve çanağa benzeyen araç

DISH CLOTH : English Turkish

n. bulaşık bezi, bulaşık yıkamak için kullanılan bez; kurutma bezi, bulaşık kurutmak için kullanılan bez, bulaşık havlusu

DISH GRAVY : English Turkish

n. et suyu

DISH IT OUT : English Turkish

cezalandırmak, ceza uygulamak, ceza vermek

DISH ONESELF : English Turkish

v. kendi kendini mahvetmek

DISH OUT : English Turkish

servis yapmak, yalan atmak, yutturmak, cezalandırmak

DISH RACK : English Turkish

n. bulaşıklık, tabak rafı

DISH SOAP : English Turkish

n. bulaşık deterjanı

DISH TOWEL : English Turkish

n. kurulama bezi

DISH UP : English Turkish

servis yapmak, önüne koymak, sunmak, kotarmak

DISH UP OLD FACTS IN A NEW FORM : English Turkish

ilinen şeyleri tekrar tekrar sunmak

DISH WASHER : English Turkish

n. bulaşık makinesi, bulaşık yıkayıcı; bulaşık yıkamak üzere istihdam edilen kimse, bulaşık yıkayan kimse

DISH WASHING : English Turkish

ulaşık yıkama, el ile veya bulaşık makinesi ile bulaşıkları yıkama