English
DISINFECTOR : English Turkish
n. dezenfekte edici, mikrop öldürücü
DISINFEST : English Turkish
v. kemirgenlerden arındırmak, ev zararlılarından kurtarmak
DISINFESTANT : English Turkish
adj. haşerelere karşı ölümcül, haşere öldürücü (fare hamamböceği vs gibi)
DISINFESTATION : English Turkish
n. bir bölgeyi istila etmiş haşerelerin imha edilmesi (böcekler kemirgenler vs)
DISINFLATION : English Turkish
n. deflasyon, enflasyon karşı para arzını azaltma
DISINFORM : English Turkish
v. dezenfarmosyanda bulunmak, yanlış bilgi vermek, hatalı bilgilendirmek
DISINFORMATION : English Turkish
n. kasten yanlış haber verme, yanlış bilgi verme
DISINGENUOUS : English Turkish
adj. samimi olmayan, iki yüzlü
DISINGENUOUSLY : English Turkish
adv. iki yüzlü bir şekilde, samimiyetsizce, içten olmadan
DISINGENUOUSNESS : English Turkish
n. samimiyetsizlik, iki yüzlülük
DISINHERISON : English Turkish
n. mirastan mahrum bırakma, mirasından yoksun bırakma
DISINHERIT : English Turkish
v. mirastan yoksun bırakmak
DISINHERITANCE : English Turkish
n. mirastan mahrum etme
DISINHERITED : English Turkish
adj. yasal mirastan yoksun, miras sahibi olmayan
DISINHIBITION : English Turkish
n. şartlı refleksin yitimi
DISINTEGRATE : English Turkish
v. parçalara ayırmak, parçalamak, atomlarına ayırmak, dağılmak, paramparça olmak, parçalanmak
DISINTEGRATION : English Turkish
n. dağılma, parçalanma, ufalanma
DISINTEGRATION OF THE SOVIET UNION : English Turkish
Sovyetler Birliği'nin dağılması, Sovyetler Birliği'nin farklı ülkelere ayrılması
DISINTEGRATION PROCESS : English Turkish
dağılma süreci, bölünme süreci, ayrışma süreci, daha küçük parçalar bölünme süreci
DISINTEGRATIVE : English Turkish
adj. küçük parçalara bölünmeye eğilimli, bütünleyici olmayan, birleştirici olmayan
DISINTEGRATOR : English Turkish
n. parçalayan
DISINTER : English Turkish
v. topraktan çıkarmak, mezardan çıkarmak, eşelemek, kazmak
DISINTEREST : English Turkish
n. ilgisizlik, alakasızlık, aldırışsızlık, kayıtsızlık
DISINTEREST : English Turkish
v. ilgisizlik yaratmak, alakasızlık yaratmak, aldırışsızlığa neden olmak, kayıtsızlık yaratmak
DISINTERESTED : English Turkish
adj. ilgisiz, önyargısız, tarafsız, karşılık beklemeden yapılan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani