English
FERRY BACK AND FORTH : English Turkish
ir kimse veya bir şeyi ileri geri taşımak (genellikle bir su kütlesi üzerinde)
FERRY BRIDGE : English Turkish
tren taşıyan feribot, vapur iskelesi
FERRY GOODS : English Turkish
malzemeleri taşımak, malzemeleri nakletmek, malları diyar diyar hareket ettirmek
FERRYBOAT : English Turkish
n. feribot, araba vapuru
FERRYMAN : English Turkish
n. feribot kullanan kimse
FERTILE : English Turkish
adj. bereketli, verimli, zengin, doğurgan, yaratıcı, üretken
FERTILE CRESCENT : English Turkish
Bereketli Hilal, Ortadoğu'da Akdeniz'den Dicle-Fırat ovasından Basra Körfezi'ne kadar uzanan hilal şeklindeki tarım bölgesi
FERTILE IMAGINATION : English Turkish
yaratıcı hayalgücü
FERTILE LAND : English Turkish
ereketli toprak, verimli toprak, iyi ürün yetiştirilen toprak
FERTILELY : English Turkish
adv. verimli bir şekilde, bereketli bir şekilde
FERTILENESS : English Turkish
n. ürün yetiştirebilme kapasitesinde olma, ürün/mahsül yetiştirebilir olma
FERTILISABLE : English Turkish
adj. döllenebilir (ayrıca fertilizable)
FERTILISATION : English Turkish
n. gebelik, hamilelik, döllenme, tohumlama, dölleme; organik veya kimyasal maddeler ekleyerek toprağı zenginleştirme eylemi (ayrıca fertilization)
FERTILISE : English Turkish
v. hamile bırakmak, döllemek, gebe bırakmak; organik veya kimyasal maddeler ekleyerek toprağı zenginleştirmek (ayrıca fertilize)
FERTILISER : English Turkish
n. dölleyici, gübre, hamile bırakan veya dölleyen kimse veya şey; toprağı zenginleştirmek için eklenen organik veya kimyasal madde (ör. gübre), gübre, suni gübre
FERTILITY : English Turkish
n. doğurganlık, bereket, verimlilik
FERTILITY DRUGS : English Turkish
kısırlık ilacı, doğurganlık indükleyen ilaç, kısır kadınlara yumurtalıklarından yumurta bırakmalarını indüklemek için verilen ilaç
FERTILITY TREATMENT : English Turkish
kısırlık tedavisi, verimsiz (kısır, çocuk doğuramayan) olanlar için uygulanan tedavi
FERTILIZABLE : English Turkish
adj. döllenebilir (ayrıca fertilisable)
FERTILIZATION : English Turkish
n. verimi artırma, dölleme, aşılama, gübreleme
FERTILIZE : English Turkish
v. verimli kılmak, gübrelemek, döllemek, aşılamak
FERTILIZER : English Turkish
n. gübre, suni gübre
FERTILIZER FOR AGRICULTURE : English Turkish
zirai gübre, verimliliğini artırmak için toprağa eklenen madde
FERTILIZERS : English Turkish
n. toprağı zenginleştirmek için eklenen organik veya kimyasal maddeler (ör. gübre)
FERTILIZIN : English Turkish
n. bir sperm hücresinin bir yumurta hücresi ile birleşmesine (ona tutunmasına) sebep olan madde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani