Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FOR LACK OF PUBLIC CONCERN : English Turkish

toplumun ilgisizliğinden dolayı, etkinlikle ilgili endişelerden dolayı hukuki bir davanın kapanması

FOR LESS : English Turkish

adv. daha ucuza

FOR LIFE : English Turkish

yaşam boyu, ömür boyu, müebbet

FOR LINING : English Turkish

adj. astarlık

FOR LOVE : English Turkish

sevgi için, aşk için, herhangi bir ödül düşünmeksizin, aşk yüzünden, sevgi adına

FOR LUCK : English Turkish

iyi talih için, iyi şans için

FOR MONTHS : English Turkish

adv. aylarca, aylardır

FOR MUCH BETTER REASONS : English Turkish

daha iyi sebepler yüzünden

FOR MY PART : English Turkish

ana gelince, bana kalırsa

FOR MY SAKE : English Turkish

hatırım için

FOR MYSELF : English Turkish

kendim için, bana yönelik

FOR NEXT TO NOTHING : English Turkish

neredeyse bedava, aşırı derecede düşük bir fiyata

FOR NO APPARENT REASON : English Turkish

görünürde bir sebep olmaksızın, açık ve anlaşılır bir sebep olmaksızın

FOR NO PARTICULAR REASON : English Turkish

özel bir nedeni yok, özel bir nedenle değil

FOR NO REASON : English Turkish

hiç sebepsiz, tam öyle, işte böyle

FOR NO SPECIFIC REASON : English Turkish

elirli bir amacı olmaksızın, belirli bir sebebi olmaksızın, spesifik bir nedeni olmadan

FOR NOTHING : English Turkish

oşuna, bedava

FOR NOW : English Turkish

şimdilik

FOR OLD SAKE'S : English Turkish

adv. eski günlerin hatırı için

FOR OLD TIME'S SAKE : English Turkish

adv. eski günlerin hatırı için

FOR OLD TIMES SAKE : English Turkish

eski günlerin hatırına, arkadaşlığımızın anısına, geçmişin anısına

FOR ONCE : English Turkish

ir kerelik, bir kez, bu sefer

FOR ONE THING : English Turkish

hepsinden önce, ilk şey, öncelikle

FOR ONE'S LIFE : English Turkish

adv. canla başla, can havli ile

FOR ONE'S MONEY : English Turkish

irinin parası için, birinin ödediğine karşılık olarak