English
GOLD STANDARD : English Turkish
altın standardı, altına bağlı olan parasal sistem (altın sabit fiyata ayarlanmıştır ve kanuni para olarak kullanılabilir)
GOLD STICK : English Turkish
n. altın asa
GOLD WATCH : English Turkish
altın saat, kıymetli altın metalinden yapılmış olan saat
GOLDA : English Turkish
n. Golda, kadın ismi
GOLDA MEIR : English Turkish
Golda Meir, (
1978) İsrailli siyaset lideri, İsrail'in 4'üncü başbakanı (
1974)
GOLDBEATER : English Turkish
n. altın dövücüsü, altını döverek altın varak yapan zanaatkar
GOLDBERG : English Turkish
n. Goldberg, soyadı
GOLDBLUM : English Turkish
n. Goldblum, Jeff Goldblum (1952 doğumlu), Amerikalı sinema oyuncusu ("Beden Kemiricilerin İstilası " ve "Jurassic Park" filmlerindeki rolleriyle tanınan ); soyadı
GOLDBRICK : English Turkish
n. değerli görünen sahte bir şey, altından yapılmış gibi görünecek şekilde yapılan fakat değersiz olan tuğla; değerli görünen ancak çok az değeri olan bir şey; kaytarıcı, tembel kimse, işten kaçan kimse (Askeri Argo)
GOLDBRICKER : English Turkish
n. kaytarıcı kimse, miskin kimse, tembel kimse, işten kaçan kimse (Askeri Argo); dolandırıcı, aldatan kimse
GOLDCREST : English Turkish
n. çalıkuşu
GOLDEN : English Turkish
adj. altın, altın gibi, altın sarısı, üstün, türünün en iyisi
GOLDEN AGE : English Turkish
altın çağ, huzur ve mutluluk dönemi
GOLDEN AWARD : English Turkish
n. Altın Ödül, tasarım ve içerik yazma konusunda üstün yetenekleri olan en yaratıcı web sorumlularına verilen ödül
GOLDEN BROWN : English Turkish
n. kızıl kahverengi
GOLDEN CALF : English Turkish
altın buzağı, göç sırasında İsraillilerin yaptıkları ve taptıkları altın put (İncil’le ilgili); haksız yere tapınılan sahte tanrı veya şey
GOLDEN CHAIN : English Turkish
altın zincir
GOLDEN CRESCENT : English Turkish
Altın Hilâl, üç önde gelen eroin üreticisi ülke (İran, Afganistan ve Pakistan)
GOLDEN DAISY : English Turkish
sarı papatya, papatya
GOLDEN ERA : English Turkish
Altın Çağı, başarı dönemi, refah çağı
GOLDEN EYE : English Turkish
n. altın gözlü ördek
GOLDEN FLEECE : English Turkish
n. Altın Post, ejderha tarafından korunan koruda Argonauts tarafından geri kazanılan altın post (Yunan Mitolojisi)
GOLDEN GATE : English Turkish
Golden Gate Boğazı, San Fransisko Körfezi'ni Pasifik Okyanusu ile bağlayan batı Kaliforniya'da bir boğaz
GOLDEN GATE BRIDGE : English Turkish
Golden Gate köprüsü, Golden Gate boğazından geçen ve dünyanın en uzun köprülerinden biri olan köprü
GOLDEN GIRLS : English Turkish
Altın Kızlar, Amerikan televizyon programı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani