Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GUDDLE : English Turkish

v. elle balık yakalamak

GUDGEON : English Turkish

n. yem olarak kullanılan kayabalığı, saf, enayi, mil, pim

GUELDER ROSE : English Turkish

kartopu çiçeği

GUERDON : English Turkish

n. ödül, mükâfat, tazminat

GUERDON : English Turkish

v. ödül vermek, zararı karşılamak, tazminat ödemek

GUERILLA : English Turkish

n. gerilla, çeteci, gerilla savaşı, çete savaşı

GUERILLA WAR : English Turkish

gerilla savaşı, çete harbi

GUERILLA WARFARE : English Turkish

gerilla savaşı, küçük gruplar tarafından bir istilacıya veya kurulmuş bir hükümete karşı vur-kaç taktiği ile dövüşülen savaşlar

GUERNSEY : English Turkish

n. Anglo norman takımadalarından biri

GUERRE : English Turkish

n. harp, savaş (Fransızca)

GUERRILLA : English Turkish

n. gerilla, çeteci, gerilla savaşı, çete harbi

GUERRILLA FIGHTERS : English Turkish

gerilla savaşçıları, başıbozuklar tarafından beklenmedik baskınlar gerçekleştiren küçük savunma gücü

GUERRILLA WAR : English Turkish

n. gerilla savaşı, çete savaşı

GUESS : English Turkish

n. tahmin, varsayım, sanı

GUESS : English Turkish

v. tahmin etmek, sezmek, tahminde bulunmak, varsayımda bulunmak, zannetmek, içine doğmak

GUESS STICK : English Turkish

n. sürgülü hesap cetveli, ölçek

GUESSABLE : English Turkish

adj. tahmin edilebilir, kestirilebilir, varsayım ile ulaşılabilir, tahmin olunabilir

GUESSER : English Turkish

n. tahmin eden kimse, kestiren kimse; varsayımda bulunan kimse

GUESSTIMATE : English Turkish

n. sezgiye dayalı tahmin

GUESSTIMATE : English Turkish

v. sezgiye dayalı tahminde bulunmak

GUESSWORK : English Turkish

n. varsayım, varsayımda bulunma

GUEST : English Turkish

n. misafir, konuk, davetli, asalak canlı

GUEST : English Turkish

v. konuk sanatçı olarak rol almak

GUEST BOOK : English Turkish

ziyaretçi defteri

GUEST HOUSE : English Turkish

misafirhane, misafirlerin kaldığı yer