Multilingual Turkish Dictionary English

HELLENIZE : English Turkish

v. yunanlaşmak, yunanlaştırmak

HELLESPONT : English Turkish

n. çanakkale boğazı

HELLFIRE : English Turkish

n. cehennem ateşi, cehennem azabı

HELLGRAMMITE : English Turkish

n. balık avlama yemi olarak kullanılan bir larva türü

HELLHAG : English Turkish

n. cehennem cadısı, cehenneme yakışan cadaloz, cehenneme yakışan kötü kadın

HELLHOLE : English Turkish

n. cehennem deliği, cehennem çukuru, berbat yer, kötü ve iğrenç yer

HELLHOUND : English Turkish

n. zebani, kerberos

HELLION : English Turkish

n. yaramaz çocuk, haylaz çocuk

HELLISH : English Turkish

adj. cehennem gibi, cehennemi, şeytanca, kötü, korkunç

HELLISHLY : English Turkish

adv. şeytanca, korkunç bir şekilde, berbat bir şekilde, iğrenç bir şekilde

HELLISHNESS : English Turkish

n. şeytanca olma durumu, korkunçluk, berbatlık, iğrençlik

HELLO : English Turkish

interj. merhaba, selam, alo, allah allah, hey, vay be

HELLO EVERYONE : English Turkish

Herkese merhaba, herkese selam, her ayrı kişiye merhaba demek

HELLUVA : English Turkish

adj. çok, berbat, müthiş, felâket

HELLUVA LOT : English Turkish

çok fazla, aşırı miktarda, oldukça fazla (Argo)

HELLWARRIOR : English Turkish

n. cehennem askeri

HELM : English Turkish

n. dümen, idare, kontrol, yönetim, miğfer

HELM OF STATE : English Turkish

eyalet yönetimi

HELMED : English Turkish

adj. miğferli

HELMET : English Turkish

n. miğfer, tolga, kask, başlık

HELMETED : English Turkish

adj. miğferli, kasklı, başlıklı

HELMINTH : English Turkish

n. kurt, parazit

HELMINTHIASIS : English Turkish

n. helmintiyaz, kurtlanma, asalakların bağırsaklarda neden olduğu hastalık

HELMINTHIC : English Turkish

adj. kurt yapan

HELMINTHOID : English Turkish

adj. helmintoid, asalak kurtçuğa benzeyen, asalak kurtçuk benzeri