Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HIBBATH ZION : English Turkish

Hibbath Zion, ulusal siyonizmin bilinçlenmesine neden olan Yahudi hareketi

HIBERNACULUM : English Turkish

n. hibernakulum, kış uykusuna yatan bir hayvanın kış uykusu yeri (Zooloji); hareketsiz aşamasında bir bitkinin yaşamasına olanak sağlayan bitki filizi veya köksapı (Botanik)

HIBERNAL : English Turkish

adj. kışa ait

HIBERNATE : English Turkish

v. kış uykusuna yatmak, kışı ılıman bir yerde geçirmek, kışı uykuda geçirmek

HIBERNATION : English Turkish

n. kış uykusu, kışı geçirme

HIBERNATOR : English Turkish

n. kış uykusuna yatan, kış uykucusu, kış ayları boyunca uyuyan yaratık

HIBERNIA : English Turkish

n. Hibernia, İrlanda

HIBERNIAN : English Turkish

adj. İrlandalı, İrlanda'ya ait

HIBERNIAN : English Turkish

n. İrlandalı

HIBERNICISM : English Turkish

n. İrlandalılara özgü olan, İrlandalı İngilizlere veya İrlandalılara özgü veya onların geleneklerine uygun

HIBISCUS : English Turkish

n. ebegümeci, amber çiçeği, gülhatmi

HIC : English Turkish

interj. hık, hıçkırık sesi, hıçkırık sesini ifade etmek için çıkarılan ses göre isimlendirilen kelime

HICCOUGH : English Turkish

n. hıçkırık

HICCOUGH : English Turkish

v. hıçkırmak, hıçkırık tutmak

HICCUP : English Turkish

n. hıçkırık

HICCUP : English Turkish

v. hıçkırmak, hıçkırık tutmak

HICK : English Turkish

n. taşralı, hödük, köylü

HICK TOWN : English Turkish

taşra kasabası

HICKEY : English Turkish

n. zımbırtı, alet, zamazingo, ıvır zıvır; sivilce; emme veya ısırma sonucu deri üzerinde oluşan kırmızı iz

HICKOK : English Turkish

n. Hickok, soyadı; James Butler Hickok (
1876) Amerika'da Vahşi Batı'da efsane olarak kabul edilen ve takma adları "Wild Bill" veya "Wild Bill Hickok" olan ABD'li sınırsakini ve silahlı çatışmaya giren kişi

HICKORY : English Turkish

n. kuzey amerika cevizi

HID FROM HIM : English Turkish

ondan sakladı, ondan saklandı, ondan gizledi, ondan gizlendi

HID HIMSELF : English Turkish

saklandı, kendini sakladı, kendini gizledi, kendini kamufle etti

HID HIS FACE WITH HIS HANDS : English Turkish

eliyle yüzünü sakladı, eliyle yüzünü gizledi, utanç veya korkudan başını sakladı

HID HIS HEAD IN THE SAND : English Turkish

aşını kuma gömdü, utanç veya korkudan başını sakladı, hiçbir şey yapmadı