Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HIGHER THAN : English Turkish

-den daha yüksek,
den daha yüksekte,
den daha fazla

HIGHER-UP : English Turkish

n. yüksek makamda kimse, yüksek pozisyonda kimse, bir şirkette iyi bir mevki sahibi kimse, yüksek makamda görevli kimse

HIGHER-UP : English Turkish

adv. yüksekte, daha yüksek bir yerde, daha yüksekte

HIGHEST : English Turkish

adj. en üstün, en yüksek

HIGHEST BID : English Turkish

en yüksek teklif

HIGHEST CREDIT : English Turkish

en büyük kredi, en fazla kredi, bir müşteriye verilen en yüksek kredi miktarı

HIGHEST DEATH TOLL : English Turkish

en büyük ölüm sayısı, en çok ölen insan sayısı

HIGHEST SCORER : English Turkish

en yüksek skor, en yüksek puan, bir oyunda en çok sayı yapan oyuncu (Spor)

HIGHEST-EVER RANKING : English Turkish

tüm zamanların en yüksek rütbesi, verilmiş olan en yüksek derece rütbe

HIGHFALUTIN : English Turkish

adj. şatafatlı, gösterişli, kendini önemseyen, kendini öne çıkaran

HIGHFALUTING : English Turkish

adj. tumturaklı (üslup)

HIGHFLIER : English Turkish

n. yüksekten uçan, çok başarılı kimse, gözü yüksekte olan kimse, çok yüksek yerlere gelme potansiyeli olan kimse; hırslı kimse, arzulu kimse, ihtiraslı kimse

HIGHGATE : English Turkish

n. Highgate, Londra'nın kuzeyinde bir semt (İngiltere); Jamaika'da bir kasaba

HIGHHANDED : English Turkish

adj. agresif, baskıcı, zalim, otoriter

HIGHHANDEDLY : English Turkish

adv. agresif bir şekilde, baskıcı bir şekilde, zalimce, otoriter bir şekilde

HIGHHANDEDNESS : English Turkish

n. agresiflik, baskıcılık, zalimlik, otoriterlik

HIGHJACKER : English Turkish

n. hava korsanı, uçak korsanı, haydut, gaspçı

HIGHJACKING : English Turkish

n. hava korsanlığı yapma, uçak korsanlığı yapma, haydutluk yapma, gaspçılık yapma, zorla el koyma işi

HIGHLAND : English Turkish

n. dağlık arazi

HIGHLAND : English Turkish

adj. dağlık

HIGHLAND : English Turkish

n. kuzey İskoçya

HIGHLANDER : English Turkish

n. dağlı kimse, kuzey İskoçyalı, İskoçyalı

HIGHLANDS : English Turkish

n. kuzey İskoçya

HIGHLANDS OF SCOTLAND : English Turkish

n. kuzey İskoçya

HIGHLIFE : English Turkish

n. lüks hayat, aşırı lüks yaşam, varlıklı yaşam tarzı; üflemeli çalgılarla hızlı ritimde yapılan bir müzik tarzı (1920'ler boyunca Gana'da geliştirildi)