Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HOME STATION : English Turkish

ana istasyon, merkez ofis, merkez büro, merkez üs

HOME STRETCH : English Turkish

son bölüm, son alan, son düzlük (bir yarış proje vs'de)

HOME STUDY : English Turkish

n. ev çalışması, belli bir konuda evde sunulan ve genelde posta ile gönderilen çalışma; (Hukuk) evlat edinecek potansiyel ailelerle ilgili olarak söz konusu ailelerin çocuk yetiştirmeye elverişli olup olmadığını öğrenmek amacıyla yapılan inceleme

HOME SWEET HOME : English Turkish

evim güzel evim, evim şirin evim, evim rahat evim, tatlı yuvam (bir kimsenin evine duyduğu sevgiyi anlatmak için kullanılır)

HOME THEATER : English Turkish

n. ev sinema sistemi, büyük bir ekran ve çevresel ses düzeninden oluşan bir şekilde sinema salonu kalitesinde evde sinema filmleri izleme sistemi

HOME TRADE : English Turkish

iç ticaret

HOME VIDEO : English Turkish

evde video kayıt cihazında seyredilebilen video kaset, VCR

HOME VIDEO CAMERA : English Turkish

ev video kamerası, evde çekim yapılıp video kaset kaydedicisi ile tekrar izlenebilen video kamerası, VCR

HOME-BREW : English Turkish

ev yapımı alkol, yasadışı alkol, kaçak içki

HOME-LOVING : English Turkish

evcimenlik, eve bağlılık, evini sevme, evdeki görevlere ve ev hayatının keyfine bağlılık

HOME-MADE : English Turkish

ev yapımı, evde yapılan

HOME-MADE BREAD : English Turkish

ev yapımı ekmek, evde yapılan ekmek

HOME-MADE CAKE : English Turkish

ev yapımı kek, evde yapılan kek

HOME-MADE FOOD : English Turkish

ev yemeği, ev yapımı yemek, evde yapılan yemek, evde hazırlanan yemek

HOME-STYLE COOKING : English Turkish

ev tarzı pişirme, evde hazırlanan tarzda pişirme, eski usul yemek yapma, evde yapılmış gibi tat veren yemek

HOMEBODY : English Turkish

n. ev kuşu, evde oturmayı seven kimse, evden çıkmayan kimse

HOMEBOUND : English Turkish

adj. evden çıkmayan, eve giden, vatana giden

HOMEBOUND INVALID : English Turkish

n. yatalak kimse

HOMEBOY : English Turkish

n. kanka, erkek arkadaş, ahbap (Argo)

HOMEBRED : English Turkish

adj. evde yapılmış, ev işi, ev yapımı; yerel, yerli, mahallî

HOMEBREW : English Turkish

n. ev yapımı içki

HOMEBUILDER : English Turkish

n. ev yapan, ev yapıcı, işi ev yapmak olan kimse, meslek olarak evler tasarlayan ve inşa eden kimse, inşaatçı

HOMEBUILDERS : English Turkish

n. ev yapanlar, ev yapıcıları, işi ev yapmak olan kimseler, meslek olarak evler tasarlayan ve inşa eden kimseler, inşaatçılar

HOMEBUILDING : English Turkish

n. ev yapma, ev yapma işi, ev tasarlama ve inşa etme işi

HOMECOMING : English Turkish

n. eve dönüş, eve dönme, yuvaya dönme