Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HONORARIUM : English Turkish

n. ücret, hizmet karşılığı ödenen ücret

HONORARY : English Turkish

adj. onursal, fahri

HONORARY CITIZEN : English Turkish

onursal vatandaşlık, onur vatandaşlığı, normal görev ve zorunlulukların yerine getirilmesine gerek kalmadan tanıma veya onurlandırma amacıyla sunulan vatandaşlık

HONORARY CONSUL : English Turkish

onur konsolosu, şeref konsolosu, ayrıcalıklı konsolos, yabancı bir ülkede yaşamak ve idari görevleri yerine getirmek üzere atanmış olan görevli

HONORARY DEBT : English Turkish

n. şeref borcu, namus borcu

HONORARY DEGREE : English Turkish

onursal derece, şeref derecesi, fahri derece, standart gereklilikleri yerine getirme zorunluluğu olmadan tanıma veya onurlandırma işareti olarak verilen akademik derece

HONORARY DOCTORATE : English Turkish

onursal doktora, fahri doktora, standart gereklilikleri yerine getirme zorunluluğu olmadan tanıma veya onurlandırma işareti olarak verilen en yüksek akademik derece

HONORARY MEMBER : English Turkish

onur üyesi, şeref üyesi, fahri üye, saygı işareti olarak kendisine üyelik verilen kimse

HONORARY PRESIDENT : English Turkish

onursal başkanlık, fahri başkanlık, duyulan onur ve saygıdan dolayı bir kimseye verilen teşrifat unvanı

HONORARY RANK : English Turkish

onur rütbesi, şeref rütbesi, bir kimseye askerî hizmetlere değil ama bulunduğu pozisyona göre verilen rütbe

HONORARY TREASURER : English Turkish

onursal hazinedar, onursal mali işler sorumlusu, bir onurlandırma ile mali işler sorumlusu unvanını taşıyan ancak gerçekte bu görevin gereklerini yerine getirmeyen kimse

HONORE : English Turkish

n. Honore, isim (Fransızca)

HONORED : English Turkish

adj. şerefli, onurlu

HONORED A BILL : English Turkish

orç ödedi

HONORED HIM : English Turkish

onu onurlandırdı, onu şereflendirdi, ona saygı gösterdi

HONORED HIM WITH A VISIT : English Turkish

onu onurlandırdı, onu ziyaret ederek onurlandırdı, ona bir ziyarette bulunarak onu onurlandırdı

HONORED WITH HIS PRESENCE : English Turkish

mevcudiyetiyle onurlandırdı, bulunmasıyla onurlandırdı

HONOREE : English Turkish

n. onurlanan, şereflenen, kendisiyle onur duyulan, kendisine onur gösterisinde bulunulan

HONORER : English Turkish

n. onur gösterisinde bulunan, saygı duyan, şeref duyan

HONORIFIC : English Turkish

n. saygı ifadesi

HONORIFIC : English Turkish

adj. saygı ifade eden, yüceltici

HONORIFICAL : English Turkish

adj. saygılı, saygı gösteren, onur duyan, şeref duyan

HONORIFICALLY : English Turkish

adv. saygılı bir şekilde, saygı gösteren bir şekilde, onur duyan bir şekilde, şeref duyan bir şekilde

HONORING : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) şereflendirme, onurlandırma, saygı gösterme, hürmet etme (honouring olarak da yazılır)

HONORING A BILL : English Turkish

orç ödeme, bir borcu ödeme