Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HOUSEFLY : English Turkish

n. karasinek, sinek

HOUSEFUL : English Turkish

n. ev dolusu, bir evin dolusu kadar

HOUSEFUL : English Turkish

adj. ev dolusu, bir evin dolusu kadar

HOUSEGUEST : English Turkish

n. ev misafiri, şahsi bir evde misafir olan kimse

HOUSEHOLD : English Turkish

n. ev halkı

HOUSEHOLD : English Turkish

adj. eve ait, ev, her gün kullanılan

HOUSEHOLD ARTS : English Turkish

ev sanatı, ev ekonomisi; ev idaresi becerileri

HOUSEHOLD AUTOMATION : English Turkish

n. ev otomasyonu, evde daha rahat ve konforlu bir ortam sağlamak amacıyla ev aletlerine robot ve bilgisayarların uygulanması

HOUSEHOLD EFFECTS : English Turkish

n. ev eşyası, bir evde bulundurulan eşyalar (mobilya ev aletleri vs gibi)

HOUSEHOLD EQUIPMENT : English Turkish

n. ev ekipmanı, ev aletleri, evlerde ortak bulundurulan çeşitli eşyalar

HOUSEHOLD GOODS : English Turkish

n. ev eşyaları

HOUSEHOLD INTERNATIONAL : English Turkish

Household International, Illinois merkezli Amerikan şirketi, tüketici kredisi ve kredi hizmetleri sağlayıcısı (Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Birleşik Krallık'da işletilir)

HOUSEHOLD UTENSILS : English Turkish

ev aletleri, evlerde ortak bulundurulan çeşitli eşyalar

HOUSEHOLDER : English Turkish

n. evsahibi, aile reisi

HOUSEHUNTING : English Turkish

n. ev arama, içinde yaşamak için ev arama işi

HOUSEHUSBAND : English Turkish

n. ev erkeği, ev işlerini yapan koca

HOUSEKEEP : English Turkish

v. ev işlerine bakmak

HOUSEKEEPER : English Turkish

n. ev işlerini yapan kadın, otel oda hizmetçisi, idareci

HOUSEKEEPING : English Turkish

n. ev idaresi, otel temizlik ve bakımı

HOUSEKEEPING DEPARTMENT : English Turkish

n. otel temizlik departmanı

HOUSELESS : English Turkish

adj. evsiz, evi olmayan

HOUSELIGHTS : English Turkish

n. ev ışıkları, bir evin ışıkları

HOUSEMAID : English Turkish

n. hizmetçi, oda hizmetçisi

HOUSEMAID'S KNEE : English Turkish

hizmetçi dizi, diz travmasından (aşırı diz çökme gibi) kaynaklı diz yaralanması

HOUSEMAN : English Turkish

n. uşak, erkek hizmetçi