English
ILLEGAL IMMIGRATION : English Turkish
illegal göçmenlik, yasadışı göçmenlik, yabancı bir ülkeye vize veya izin alınmadan yaşamaya gelme
ILLEGAL ORDER : English Turkish
yasadışı emir, yasadışı bir şekilde hazırlanmış emir
ILLEGAL SUPPLY OF DRUGS : English Turkish
yasadışı uyuşturucu tedariki, yasadışı bir şekilde uyuşturucu elde edilmesi
ILLEGAL TRADE : English Turkish
illegal ticaret, yasadışı ticaret, kanunen geçerli olmayan ticaret, kanunsuz ticaret
ILLEGAL WIRETAP : English Turkish
yasadışı telefon dinleme, dinleme cihazıyla bir kimsenin telefonuna erişerek yasadışı bir şekilde telefon dinleme
ILLEGAL WIRETAPPING : English Turkish
yasadışı telefon dinleme, dinleme cihazıyla bir kimsenin telefonuna erişerek yasadışı bir şekilde telefon dinleme
ILLEGALISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) yasadışılaştırmak, yasaklamak, suç haline getirmek, illegal ilan etmek, kanun dışı deklare etmek (illegalize olarak da yazılır)
ILLEGALITY : English Turkish
n. illegallik, yasadışı olma
ILLEGALIZATION : English Turkish
n. (Amerikan İngilizcesi) yasadışılaştırma, yasaklama, suç haline getirme, illegal ilan etme, kanun dışı deklare etme (illegalisation olarak da yazılır)
ILLEGALIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) yasadışılaştırmak, yasaklamak, suç haline getirmek, illegal ilan etmek, kanun dışı deklare etmek (illegalise olarak da yazılır)
ILLEGALIZED : English Turkish
adj. yasadışılaştırılmış, yasaklanmış, suç haline getirilmiş, illegal ilan edilmiş, kanun dışı deklare edilmiş
ILLEGALLY : English Turkish
adv. illegal bir şekilde, yasadışı bir şekilde, yasaklanmış bir şekilde, kanun dışı bir şekilde
ILLEGIBILITY : English Turkish
n. okunaksızlık
ILLEGIBLE : English Turkish
adj. okunaksız, okunması zor
ILLEGIBLE HANDWRITING : English Turkish
okunaksız el yazısı, okunamayan el yazısı, okunması zor el yazısı
ILLEGIBLY : English Turkish
adv. okunaksız bir şekilde, okunamayan bir şekilde, okunması zor bir şekilde, belirsiz bir şekilde, açık olmayan bir şekilde
ILLEGITIMACY : English Turkish
n. yasadışı olma, gayri meşruluk, piçlik
ILLEGITIMATE : English Turkish
adj. yasadışı, haram, gayri meşru, hatalı, piç, uygunsuz, ters, mantıksız
ILLEGITIMATE CHILD : English Turkish
gayri meşru çocuk, evlilik dışı çocuk, piç
ILLEGITIMATED : English Turkish
adj. gayrimeşrulaştırılmış, yasadışılaştırılmış, suç haline getirilmiş, illegal ilan edilmiş, kanun dışı deklare edilmiş, gayrimeşru ilan edilmiş
ILLEGITIMATELY : English Turkish
adv. gayrimeşru bir şekilde, yasadışı bir şekilde, meşru olmayan bir şekilde, kanuni olmayan bir şekilde, kanun dışı bir şekilde, yetkisiz bir şekilde
ILLEGITIMATION : English Turkish
n. gayrimeşru ilan etme, yasadışı ilan etme, kanun dışı deklare etme, yetkisiz ilan etme
ILLIBERAL : English Turkish
adj. dar görüşlü, bağnaz, hoşgörüsüz, cimri, liberal olmayan
ILLIBERALISM : English Turkish
n. devletçilik, toplumculuk
ILLIBERALITY : English Turkish
n. dar görüşlülük, bağnazlık, cimrilik, eli sıkılık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani