Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INARM : English Turkish

v. elini çekmek, desteğini çekmek, silâhsızlanmak

INARTFUL : English Turkish

adj. ustalık veya beceri olmadan yerine getirilen, ustalıksız veya becerisiz olarak yapılan; sanatsız, sanat olmadan; yetenek veya zekâ olmadan sonucuna ulaşılan; buluşçu veya yaratıcı olmayan; hayal gücü kıt, hayal gücü olmayan; marifetli olmayan, becerikli olmayan

INARTICULATE : English Turkish

adj. anlaşılmaz, konuşma özürlü, derdini anlatamayan, konuşamaz, dilsiz, eklemsiz

INARTICULATE ANIMAL : English Turkish

n. eklemsiz hayvan, eklemli olmayan hayvan

INARTICULATE WITH RAGE : English Turkish

adj. sinirinden konuşamayan

INARTICULATELY : English Turkish

adv. anlaşılmaz bir şekilde, açık olmayan bir şekilde, belirsizce, iyi ifade edilmemiş bir şekilde

INARTICULATENESS : English Turkish

n. anlaşılmazlık, açık olmama, belirsizlik; iyi ifade edilmeme, kendini iyi ifade edememe; sessizlik, dilsizlik, suskunluk (bir öfke veya şaşkınlıktan dolayı)

INARTIFICIAL : English Turkish

adj. doğal, yapay olmayan

INARTISTIC : English Turkish

adj. sanatsal olmayan, sanat değeri olmayan

INARTISTICALLY : English Turkish

adv. sanatsal olmayan bir şekilde, sanat değeri olmayan bir şekilde; estetik olmayan bir şekilde; sanat sevgisi göstermeyen bir şekilde

INASMUCH : English Turkish

conj. madem ki, öyleyse;
nın ışığında,
dığı için

INASMUCH AS : English Turkish

mademki, dolayı, göre, çünkü, kadar

INATTENTION : English Turkish

n. dikkatsizlik, dikkat etmeme, ihmal, özen göstermeme

INATTENTIVE : English Turkish

adj. dikkatsiz, dikkat etmeyen, özensiz, ihmalkâr, ihmalci, önemsemez, özen göstermeyen

INATTENTIVELY : English Turkish

adv. dikkatsizce, dikkat göstermeden, özen göstermeden; ihmal ederek, ihmalkârca, ilgisizce

INATTENTIVENESS : English Turkish

n. dikkatsizlik

INAUDIBILITY : English Turkish

n. duyulamama, işitilemeyiş

INAUDIBLE : English Turkish

adj. duyulamaz, işitilemez

INAUDIBLY : English Turkish

adv. sessiz bir şekilde, duyulamaz bir şekilde

INAUGURAL : English Turkish

n. açılış töreni, açılış konuşması

INAUGURAL : English Turkish

adj. açılış törenine ait, açılış

INAUGURAL ADDRESS : English Turkish

açılış konuşması, görevi devralma konuşması, bir kimse tarafından göreve gelip yemin etmesinden sonra yapılan konuşma (özellikle de ABD Başkanı)

INAUGURAL BALL : English Turkish

açılış töreni dansı, bir şeyin başlangıcını kutlamak için yapılan dans; yeni bir başkanın göreve gelişini kutlamak amacıyla verilen kutlama yemeği; bir kurumun kamu kullanımına açılması vesilesiyle yapılan kutlama

INAUGURAL SPEECH : English Turkish

açılış konuşması

INAUGURATE : English Turkish

v. açılış yapmak, açmak, törenle göreve getirmek, başlamak, açılış merasimi yapmak