English
INITIALISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) bir başlangıç pozisyonu belirlemek, başlangıç durumu koymak; (Bilgisayar) kullanılmak üzere veriyi silmek (initialize olarak da yazılır)
INITIALIZATION : English Turkish
n. (Amerikan İngilizcesi) bir şeyi başlangıçtaki değerine veya pozisyonuna getirme işi; bir bilgisayar diskini okuma veya yazma için hazırlama; bir sistem veya programı başlatma, bir yazılım veya donanımın işlem için hazırlanması (Bilgisayar); başlama, başlangıç, başlatma, girişme (initialisation olarak da yazılır)
INITIALIZE : English Turkish
v. parafe etmek, baş harflerini yazmak
INITIALLED : English Turkish
adj. parafe edilmiş, parafe edilerek imzalanmış, ismin baş harfleriyle imzalanmış
INITIALLY : English Turkish
adv. başlangıçta, ilk olarak
INITIALS : English Turkish
n. ismin başharfleri, monogram, marka
INITIATE : English Turkish
v. başlatmak, önayak olmak, öğretmek, göstermek, üyeliğe kabul etmek, sunmak
INITIATE : English Turkish
adj. üye (yeni), yetiştirilmiş kimse
INITIATE INTO SOCIETY : English Turkish
topluma kabul emek, organize bir topluma almak
INITIATED : English Turkish
adj. üyeliğe kabul edilmiş, sırları paylaşan kimse
INITIATED ACTIVITY : English Turkish
aşlatılmış faaliyet, start verilmiş faaliyet
INITIATED PROCEEDINGS AGAINST : English Turkish
-a karşı işlemlere başladı,
e karşı dava açtı
INITIATION : English Turkish
n. kabul töreni, başlatma, başlama
INITIATIVE : English Turkish
n. girişim, girişkenlik, ilk adım, önayak olma, yasa teklifinde bulunma hakkı
INITIATIVE : English Turkish
adj. ilk, ön, başlatan, neden olan
INITIATIVE OFFENSIVE : English Turkish
inisiyatif saldırı, aktif saldırı, ilk saldırı, saldırgan tarafından başlatılan saldırı
INITIATIVELY : English Turkish
adv. inisiyatif alarak, girişimde bulunarak, ilk harekete geçerek
INITIATOR : English Turkish
n. öncü, başlatan kimse, önayak olan kimse
INITIATORY : English Turkish
adj. başlatan, ilk, başlangıç ile ilgili
INJECT : English Turkish
v. enjekte etmek, iğne yapmak, şırınga etmek, sokmak, yerleştirmek
INJECTABLE : English Turkish
adj. enjekte edilebilir, iğne yapılabilir
INJECTANT : English Turkish
n. enjektan, enjekte maddesi, deriye veya bir şeye enjekte edilen madde
INJECTED : English Turkish
adj. enjekte edilmiş, aşılanmış, zorlanmış; bir madde ile doldurulmuş
INJECTION : English Turkish
n. enjeksiyon, zerk, iğne, lavman, enjekte etme, sokulma
INJECTION FUEL : English Turkish
n. püskürtme yakıt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani