Multilingual Turkish Dictionary

English

English
IRISH BULL : English Turkish

n. dilde yapılan aptalca veya komik hata

IRISH CITIZEN : English Turkish

n. İrlanda uyruklu, yasal olarak İrlanda vatandaşı olan

IRISH CREAM : English Turkish

İrlanda kreması, tatlımsı İrlanda likörü

IRISH FREE STATE : English Turkish

Özgür İrlanda Devleti, İrlanda Cumhuriyeti

IRISH MOSS : English Turkish

İrlanda yosunu, Kuzey Atlantik kıyılarında bulunan yenilebilir deniz yosunu (ayrıca denizkadayıfı)

IRISH REPUBLICAN ARMY : English Turkish

İrlanda Cumhuriyet Ordusu, İrlanda'nın birleşmesine yönelik İrlanda radikal milliyetçi örgütü, Kuzey İranda ve İrlanda'nın birleşmesi için mücadele eden Katolik direniş, (I.R.A)

IRISH SETTER : English Turkish

n. İrlanda setteri, İrlanda av köpeği

IRISH STEW : English Turkish

patatesli ve soğanlı koyun pirzolası

IRISH TERRIER : English Turkish

n. İrlanda terriyeri

IRISHISM : English Turkish

n. İrlanda diline özgü deyim, İrlanda dilinde ifade

IRISHMAN : English Turkish

n. İrlandalı

IRISHWOMAN : English Turkish

n. İrlandalı

IRIT : English Turkish

n. Irit, kadın ismi

IRITIS : English Turkish

n. iritis, iris iltihabı (Tıp)

IRK : English Turkish

v. sıkmak, canını sıkmak, bıktırmak

IRKED : English Turkish

adj. rahatsız olmuş, sinirlenmiş, canı sıkılmış, sinirleri bozulmuş

IRKSOME : English Turkish

adj. sıkıcı, bıktırıcı, yorucu

IRKSOME TASK : English Turkish

sıkıcı görev, bıktırıcı görev, can sıkıcı iş

IRKSOMELY : English Turkish

adv. can sıkıcı bir şekilde, rahatsız edici bir şekilde; bıktırıcı bir şekilde

IRKSOMENESS : English Turkish

n. can sıkıcı olma niteliği, rahatsız edici olma niteliği; usandırıcı olma niteliği

IRL : English Turkish

gerçek hayatta, günlük hayatta, İnternet dışındaki hayatta (insanların işleri, özel deneyimleri, vs. hakkında yazarken İnternet haber gruplarında kullanılan ifade)

IRM : English Turkish

ütünleşik kaynak yönetimi, eşit üyeliğe dayalı ödenek kullanımı

IROKO : English Turkish

n. sert kereste üreten Afrika ağacı; Afrika’ya özgü iroko ağacının ürettiği kahverengi sert odun (çoğunlukla tik ağacı yerine kullanılır)

IRON : English Turkish

n. demir, ütü, golf sopası, zincir, güç

IRON : English Turkish

v. ütülemek, demir kaplamak, zincire vurmak, prangalamak