English
ITEMISE : English Turkish
v. ayrıntılarıyla listelemek, katalog yapmak, listelemek, numaralandırmak, tüm ayrıntılarıyla yazmak (ayrıca itemize)
ITEMISED : English Turkish
adj. ayrıntılarıyla listelenmiş, kataloğu yapılmış, listelenmiş, numaralandırılmış, tüm ayrıntılılarıyla yazılmış (ayrıca itemized)
ITEMIZATION : English Turkish
n. ayrıntılarıyla listeleme, madde madde listeleme,
in parçalarını tanımlama, numaralandırma
ITEMIZE : English Turkish
v. ayrıntıları ile yazmak, ayrıntılı olarak belirtmek
ITEMIZED : English Turkish
adj. ayrıntılı
ITEMIZED BILL : English Turkish
adj. ayrıntılı fiş, ayrıntılı hesap
ITER : English Turkish
n. kanal, geçit (Anatomi)
ITERANCE : English Turkish
n. yineleme, tekrarlama, tekrar
ITERANT : English Turkish
adj. yineleyen, tekrar eden, tekrarlanan, taklit eden
ITERATE : English Turkish
v. tekrarlamak, yinelemek, tekrar tekrar söylemek
ITERATION : English Turkish
n. tekrarlama, tekrarlanma, tekerrür
ITERATIVE : English Turkish
adj. tekrarlayan, tekrarlayıcı, tekrarlamalı
ITERATIVELY : English Turkish
adv. yinelenen bir şekilde, tekrarlanan bir şekilde, tekrarlayıp duran bir şekilde
ITERATOR : English Turkish
n. (Bilgisayar) yineleyici, bir dizilim öğelerine erişmek için olan nesne veya yordam
ITHACA : English Turkish
n. Ithaca, Yunanistan anakarasının batısında İyon Denizi'nde bulunan ada, efsanevi Ulysses karakterinin evi; güney New York'ta bir kasaba (ABD)
ITINERACY : English Turkish
n. gezginlik, seyyarlık
ITINERANCY : English Turkish
n. gezginlik, seyyarlık
ITINERANT : English Turkish
adj. seyyar, gezici
ITINERANT AGRICULTURE : English Turkish
seyyar tarım, göçmen çiftçilerin verimsiz toprakları terk ederek ve var olan orman bölgesini keserek veya yakarak yeni çiftlik alanı yarattıkları tarım uygulaması (yağmur ormanları olan bölgelerde yaygın olan)
ITINERANT TRADE : English Turkish
n. seyyar satıcılık
ITINERARY : English Turkish
n. yol, izlenecek yol, yol kılavuzu, seyahat rehberi, gezi notları
ITINERARY : English Turkish
adj. yolculuk
ITINERATE : English Turkish
v. dolaşmak, yolculuk etmek, gezmek, yol almak
ITO : English Turkish
n. Ito, Japon soyadı; Prince Hirobumi Ito (
1909), Japon devlet adamı
ITO EN, LTD. : English Turkish
n. to En, Ltd., kahve, yeşil ve siyah çay çeşitleri üreten ve pazarlayan Japon şirketi (ayrıca sebze ve meyve suları üretir ve pazarlar)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani