Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JERKWATER TRAIN : English Turkish

n. ucuz tren

JERKY : English Turkish

adj. sarsıntılı, düzensiz, sarsak, salak

JEROBOAM : English Turkish

n. büyük şarap şişesi

JEROME : English Turkish

n. Jerome, erkek ismi

JEROME DAVID SALINGER : English Turkish

n. Jerome David Salinger, J. D. Salinger (1919 doğumlu), Amerika Birleşik Devletleri roman ve kısa hikayeler yazarı, "Gönülçelen" yazarı

JERQUER : English Turkish

n. gümrük memuru, gemide kaydedilmemiş ticari eşya arayan gümrük memuru

JERQUING : English Turkish

n. kaçak ticari eşya arama, gemide kaydedilmemiş ticari eşya arama

JERRICAN : English Turkish

n. beş galonluk bidon, düz kenarları olan beş galonluk sıvı kabı (yaklaşık olarak 19 litre)

JERRY : English Turkish

n. Jerry

JERRY : English Turkish

n. alman askeri, almanlar

JERRY BUILDER : English Turkish

kötü malzeme ile ev yapan inşaatçı, derme çatma ev yapan müteahhit

JERRY BUILDING : English Turkish

kötü inşa edilmiş bina, hızlı bir şekilde ve düşük kaliteli malzemeyle yapılmış bina

JERRY BUILT : English Turkish

kötü malzeme ile inşaa edilmiş, derme çatma

JERRY BUILT HOUSE : English Turkish

n. derme çatma ev

JERRY CAN : English Turkish

n. benzin bidonu, bidon

JERRY GARCIA : English Turkish

Jerry Garcia, (
1995) Amerikalı şarkıcı, şarkı yazarı ve gitarist, "The Grateful Dead" saykodelik rock grubunun solisti

JERRY ROSS : English Turkish

n. Jerry Ross, (1948 doğumlu) ABD'li astronot (Endeavor isimli uzay mekiğinin mürettebat üyesi)

JERRY RUBIN : English Turkish

Jerry Rubin, (
1994) Amerikalı finansçı ve eski radikal siyasi aktivist, Yippie siyasi hareketinin kurucu ortağı Chicago Seven üyesi

JERRY YANG : English Turkish

n. Jerry Yang, Yahoo şirketinin kurucularından biri (popüler İnternet arama motoru)

JERRY-BUILD : English Turkish

kötü bir şekilde inşa etmek, hızlı ve düşük kaliteyle inşa etmek

JERRY-BUILT : English Turkish

kötü inşa edilmiş, hızlı ve düşük kaliteyle inşa edilmiş

JERRYCAN : English Turkish

n. bidon, sıvı saklamak için kullanılan büyük kap

JERRYMANDER : English Turkish

v. seçim hilesi yapmak, bir seçim bölgesini ayrımcı bir şekilde ayırmak (belirli bir adayın menfaati için); tahrifat yapmak; saptırmak, çarpıtmak

JERSEY : English Turkish

n. Jersey

JERSEY : English Turkish

n. jarse, makime örgüsü kumaş; örgü kumaştan yapılmış üste oturan giysi (süveter, etek, vs.)