English
KUBRICK : English Turkish
n. bir soyadı; Stanley Kubrick (
1999), "Uzay Yolculuğu" ve "Dr. Strangelove" adlı çalışmaları bulunan ABD'li film yönetmeni ve yapımcısı
KUBRICKPHILE : English Turkish
n. Stanley Kubrick (film yönetmeni) hayranı olan kimse
KUBRICKPHOBE : English Turkish
n. Stanley Kubrick'in (film yönetmeni) çalışmalarını beğenmeyen kimse, Stanley Kubrick'in çalışmaları hakkında olumsuz fikirlere sahip kimse
KUCCHA : English Turkish
n. vaftiz olmuş Sihlerin giydikleri kısa pantolon
KUCHEN : English Turkish
n. genellikle meyve içeren maya ile kabartılan kahveli kek
KUDO : English Turkish
n. şan, ihtişam, övgü, saygınlık, beğeni, övme; övme ifadesi, beğeni bildirisi, onurlandırma (çoğu kez çoğul şekilde kullanılır: kudos)
KUDOCAST : English Turkish
n. ödül töreni, ödül gösterisi (Argo)
KUDOS : English Turkish
n. şeref, şöhret, ün
KUDU : English Turkish
n. Afrika ceylanı, antilop familyasına ait Afrika’ya özgü büyük hayvan (erkek olanın büyük kavisli boynuzları vardır)
KUDZU : English Turkish
n. japonsarmaşığı, baklagiller familyasına ait hızlı büyüyen sarmaşık
KUDZU VINE : English Turkish
japonsarmaşığı, Çin ve Japonya’ya özgü tırmanan sarmaşık türü (şimdi Amerika Birleşik Devletleri’nde saman, lif ve erozyon önleyici olarak geniş ölçüde yetiştirilen)
KUGEL : English Turkish
n. kıtır kıtır oluncaya kadar fırında pişirilen erişte veya patatesten yapılan Yahudi yemeği
KUKRI : English Turkish
n. gurka kaması
KUKUI : English Turkish
n. kukui ağacı, kukui fındık ağacı, soluk yeşil gümüşi yaprakları ve küçük beyaz çiçek demetleri olan sütleğen familyasına ait ağaç
KUKUI NUT TREE : English Turkish
n. kukui ağacı, kukui fındık ağacı, soluk yeşil gümüşi yaprakları ve küçük beyaz çiçek demetleri olan sütleğen familyasına ait ağaç
KULAK : English Turkish
n. toprak sahibi zengin çiftçi, rus çiftlik sahibi
KULAN : English Turkish
n. yabani eşek, Orta Asya’ya özgü yabani eşek
KUMEYAAY : English Turkish
n. Diegueño, güneybatı Amerika ve kuzeybatı Meksika'da yaşayan Amerikan yerlisi Kızılderili halk
KUMEYAAY : English Turkish
n. Kumeyaay Kızılderilileri tarafından konuşulan yerli lisanı
KUMIS : English Turkish
n. kımız, mayalanmış kısrak veya deve sütünden yapılan batı ve orta Asya’ya özgü içecek
KUMISS : English Turkish
n. kımız
KUMMEL : English Turkish
n. kimyon veya karaman kimyonu tohumları tadında olan renksiz likör (genellikle Baltık bölgesinde yapılan)
KUMQUAT : English Turkish
n. kumkat, genellikle reçel yapımında kullanılan turunçgillere ait küçük meyve
KUMYS : English Turkish
n. kımız, mayalanmış kısrak veya deve sütünden yapılan batı ve orta Asya’ya özgü içecek (ayrıca koumiss)
KUMYSS : English Turkish
n. kımız, mayalanmış kısrak veya deve sütünden yapılan batı ve orta Asya’ya özgü içecek (ayrıca koumiss)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani