English
LUKAS : English Turkish
n. bir soyadı; bir isim; Paul Lukas (
1971) Macar asıllı ABD'li sinema oyuncusu ("Denizler Altında 20,000 Fersah", "Berlin Ekspresi" filmlerindeki rolleri ile tanınan)
LUKE : English Turkish
n. Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri, Luke İncili'nin yazarı (İncille ilgili); Yeni Ahit'in dört kitabından üçüncüsü (İncille ilgili); bir erkek ismi
LUKEWARM : English Turkish
adj. ılık, ilgisiz
LUKEWARMLY : English Turkish
adv. ılık olarak, ilgisizce, kayıtsızca
LUKEWARMNESS : English Turkish
n. ılıklık
LULL : English Turkish
n. sükunet, ara
LULL : English Turkish
v. uyuşturmak, yatıştırmak, teskin etmek, uyuşmak
LULLABY : English Turkish
n. ninni
LULU : English Turkish
n. olağanüstü şey
LUMBAGO : English Turkish
n. lumbago, bel ağrısı
LUMBAR VERTABRAE : English Turkish
n. bel omurları
LUMBER : English Turkish
n. gereksiz eşya, lüzumsuz eşya, kereste
LUMBER : English Turkish
v. ağaç kesmek, hantal hantal yürümek, kereste kesmek, lüzumsuz eşya ile doldurmak
LUMBER ALONG : English Turkish
hantal hantal yürümek
LUMBER MILL : English Turkish
kereste kesme yeri
LUMBER ROOM : English Turkish
sandık odası
LUMBERING : English Turkish
n. kerestelik ağaç kesme, ağaç kesme
LUMBERING : English Turkish
adj. hantal, ağır
LUMBERINGLY : English Turkish
adv. hantalca
LUMBERJACK : English Turkish
n. ağaç kesen kimse
LUMBERMAN : English Turkish
n. keresteci
LUMBERYARD : English Turkish
n. kereste deposu
LUMEN : English Turkish
n. lümen, ışık birimi
LUMINARY : English Turkish
n. ışık saçan şey, aydın, ışık, bilge
LUMINESCENCE : English Turkish
n. ışıldama, parlaklık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani