English
NANOBOT : English Turkish
n. nanoteknoloji kullanarak yapılacak olan teorik mikroskobik robot (Bilgisayar)
NANOCOMPUTER : English Turkish
n. nano bilgisayar, tek molekülden oluşan öğeler ile tasarlanacak olan teorik mikroskobik bilgisayar (Bilgisayar)
NANOGRAM : English Turkish
n. nanogram, çok küçük ölçü birimi, gramın milyarda biri
NANOID : English Turkish
adj. cüceye benzer, cin gibi; cüce gibi (Tıp)
NANOMETER : English Turkish
n. nanometre, bir metrenin milyarda birine eşit olan ölçü birimi
NANOMETRE : English Turkish
n. nanometre, bir metrenin milyarda birine eşit olan uzunluk birimi
NANOPUBLISHING : English Turkish
n. hedef kitleye ulaşmak için indirimli ve pahalı olmayan işletim kullanan online yayıncılık (Bilgisayar, İnternet)
NANOSECOND : English Turkish
n. nano saniye, saniyenin milyarda biri,
9 saniyeler
NANOTECHNOLOGY : English Turkish
n. nanoteknoloji, nanometre ölçeğine dayalı olan herhangi bir teknoloji (metrenin milyarda biri); tek atomlar yerleştirme veya çalıştırmaya dayalı olan herhangi bir teknoloji
NAOH : English Turkish
n. sodyum hidroksit, asitleri nötralize etmek ve sodyum tuzları elde etmek için kullanılan çok yakıcı alkali
NAOMI : English Turkish
n. Ruth'un kayınvaldesi (İncilden); bir bayan ismi (İbranice)
NAOMI CAMPBELL : English Turkish
(1970 doğumlu) İngiliz süpermodel, "Fashion Cafe" (Moda Kafe) restorant/bar'ın sahiplerinden biri
NAOMI SHEMER : English Turkish
n. (
2004) İsrailli besteci ve şarkı sözü yazarı
NAP : English Turkish
ağ erişim noktası, kişisel İnternet Servis Sağlayıcıları arasında bağlantı noktası olarak hizmet eden ve büyük ölçekli aktarma ekipmanları ile donatılmış ağ değişim noktası (Telekomünikasyon)
NAP : English Turkish
n. şekerleme, kestirme, uyku, kısa uyku, hav, tüy (kumaş)
NAP : English Turkish
v. uyuklamak, kestirmek, tüylendirmek (kumaş), içi geçmek
NAP OF THE EARTH : English Turkish
NOE, saklanmak için yeryüzü şekillerini kullanmak amacıyla yapılan çok alçak uçuş
NAPA : English Turkish
n. Çin lahanası, lahanaya benzer tadı olan hardal familyasına ait bitki
NAPALM : English Turkish
n. napâlm
NAPALM : English Turkish
v. napalm ile bombalamak, napalm ile saldırmak veya yakmak (patlayıcı malzeme)
NAPALM BOMB : English Turkish
Napalm bombası, yangın bombası, çevresine hedefine yapışan son derece yanıcı bir madde şaçan bomba
NAPE : English Turkish
n. ense
NAPERY : English Turkish
n. sofra örtüleri ve peçeteler
NAPHTALI : English Turkish
n. Hz. Yakup'un altıncı oğlu (İncil'den); İsrail'in oniki kabilesinden biri (İncil'den); bir erkek ismi (ayrıca Naftali)
NAPHTHA : English Turkish
n. neft
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani