Multilingual Turkish Dictionary

English

English
NMR : English Turkish

nükleer manyetik rezonans, bir madde yada vücudun bir parçasının manyetik alana maruz bırakılarak radyasyon tabanlı olmayan görüntüleme tekniği

NN : English Turkish

eskisi gibi, yeni bir şey yok (İnternet jargonu)

NNE : English Turkish

n. kuzey kuzeydoğu, kuzey ve kuzeydoğu arasındaki pusula yönü

NNTP : English Turkish

n. "forum" lara bilgi transferi ve "forum" lardan bilgi transferini düzenleyen protokol (İnternet)

NNW : English Turkish

n. kuzey kuzeybatı, kuzey ve kuzeybatı arasındaki pusula yönü

NO : English Turkish

n. hayır, ret, aleyhte oy, numara, red

NO : English Turkish

adj. hiç, hiçbir, artık değil, yasak, gereksiz

NO : English Turkish

art. yok, hayır, değil

NO : English Turkish

interj. deme, olmaz, hayır

NO ACCESS TO CAR DECKS : English Turkish

araba güvertesine giriş yasak

NO ACCOUNT : English Turkish

önemsiz, değersiz, geçersiz

NO ADD-ONS : English Turkish

ilavesiz, katkısız, ekstra ücret ödemeden

NO ADMIT : English Turkish

girilmez

NO ADMIT EXCEPT ON BUSINESS : English Turkish

işi olmayan giremez

NO ADMITTANCE : English Turkish

girilmez

NO ADMITTANCE ACCEPT ON BUSINESS : English Turkish

işi olmayan giremez

NO ANSWER : English Turkish

yanıt yok, karşılık yok, cevap yok

NO BASIS FOR COMPARISON : English Turkish

ortak hiçbir şey yok, hiçbir şekilde karşılaştırılamaz

NO BID : English Turkish

interj. pas

NO BIG DEAL : English Turkish

hiç önemi olmayan şey, önemsiz şey

NO BROKERS : English Turkish

komisyoncu olmadan, acentesiz, aracı olmadan, aracı kuruluş olmadan

NO CAMPING : English Turkish

kamp yapılmaz

NO CAN DO : English Turkish

interj. olamaz

NO CASUALTIES WERE REPORTED : English Turkish

olayda yaralanan olmadı, yaralı olduğu bildirilmedi, yaralı insanlar olduğu duyurulmadı

NO CHANCE : English Turkish

mümkün değil, olamaz