Multilingual Turkish Dictionary

English

English
NON-JEWISH RESIDENT : English Turkish

Yahudi olmayan ve belirli bir yerde yaşayan kişi

NON-JEWISHNESS : English Turkish

Yahudi olmama durumu, Yahudi halkı üyesi olmama durumu

NON-KOSHER STEAK : English Turkish

Yahudi dini kurallarına uygun olmayan biftek, domuz etinden yapılmış olan biftek

NON-MARKETABLE INVESTMENT : English Turkish

pazarlanamayan yatırım, başka bir kişiye kolayca devrolunamayan yatırım

NON-MARKETABLE SECURITIES : English Turkish

pazarlanamayan menkul değerler, başka birine kolayca satılamayan veya paraya dönüştürülemeyen hisse senetleri veya tahviller

NON-METAL : English Turkish

metal olmayan, metal özellikleri olmayan kimyasal madde

NON-NEGOTIABLE INSTRUMENT : English Turkish

ciro dilemeyen senet, başka birine kolayca aktarılamayan mali belge

NON-PARTY MOVEMENT : English Turkish

ağımsız hareket, belirli bir parti ile bağlantılı olmayan siyasi hareket

NON-PAYMENT OF CHECKS : English Turkish

çekleri ödememe, çek değerini ödemeyi reddetme

NON-PERFORMANCE : English Turkish

yerine getirmeme, belli bir görevi yerine getirmekten kaçınma, bir eylemin eksik icra edilmesi

NON-PROFIT : English Turkish

kâr amacı gütmeyen, kâr elde etme amacı olmayan, para kazanma amacı olmayan

NON-PROFIT CORPORATION : English Turkish

kâr amacı gütmeyen şirket, para kazanma amacı olmayan şirket veya kuruluş

NON-PROFITABILITY : English Turkish

kârlılık olmayan, randıman olmayan, sıkıntıya değmeyen

NON-RECOURSE LOAN : English Turkish

geri ödemesiz kredi, belirli şartlar altında burs olarak verilen kredi

NON-RECURRING INCOME : English Turkish

ir defaya mahsus olan kazanç, tek seferlik kazanç

NON-RENTABILITY : English Turkish

kiralanabilir niteliği olmayan, kiralanması mümkün olmayan

NON-RESIDENT : English Turkish

yerleşik olmayan kimse, bir bölgenin sakini olmayan kimse

NON-RESIDENTIAL AMBASSADOR : English Turkish

çalıştığı ülkede daimi olarak oturmayan ve zaman zaman ziyarette bulunan büyükelçi

NON-RESIDENTIAL ENVOY : English Turkish

çalıştığı ülkede daimi olarak oturmayan ve zaman zaman ziyarette bulunan elçi

NON-RESIDENTS' DEPOSITS : English Turkish

İsrail’de yabancı vatandaşlar tarafından yatırılan mevduatlar

NON-RETURN-TO-ZERO INVERTED : English Turkish

0 bit'in sinyal değişikliği 1 bit'in durumda değişiklik yapılmaması ile temsil edildiği veri depolama metodu, NRZI (Bilgisayar)

NON-STANDARD : English Turkish

adj. standart olmayan, normal olmayan, tipik olmayan, sırdan olmayan, yaygın olarak kabul edilmiş olmayan; (dil, kelime veya ifade hakkında) doğru olarak veya genel olarak kabul edilmiş standart şekli olarak düşünülmeyen

NON-STOP : English Turkish

adj. aralıksız, düzenli, direkt, durmadan devam eden

NON-STOP FIRE : English Turkish

aralıksız devam den ateş, aralıksız olan silah ateşi, düşmanı hem fiziksel hem de ruhsal olarak yaralamayı hedefleyen ateş

NON-SUFFICIENT FUNDS CHECK : English Turkish

onu karşılayacak kadar para kaynağı olmayan hesaptan yazılmış olan çek