Multilingual Turkish Dictionary English

NOTEPAPER : English Turkish

n. not kağıdı, üzerine notlar yazmak için kullanılan küçük kağıt

NOTES : English Turkish

n. not, notlar

NOTES INTERMEDIATION : English Turkish

finansal aracılık, borç veren ve borç alan arasındaki bir aracının kredi sağlaması

NOTEWORTHILY : English Turkish

adv. dikkate değer bir şekilde, takdire değer bir biçimde, olağanüstü bir şekilde, dikkat çekecek derecede

NOTEWORTHINESS : English Turkish

n. dikkate değer olma, takdire değer olma, olağanüstülük, önem

NOTEWORTHY : English Turkish

adj. dikkate değer, takdire değer, önemli

NOTHING : English Turkish

adv. hiç, asla, katiyen

NOTHING : English Turkish

n. hiçbir şey, hiç, sıfır, boş söz

NOTHING : English Turkish

interj. hiç, hiçbir şey, olmaz

NOTHING AT ALL : English Turkish

hiçbir şey

NOTHING BUT : English Turkish

yalnızca, sadece, bir tek

NOTHING BUT SKIN AND BONES : English Turkish

adj. bir deri bir kemik

NOTHING DOING : English Turkish

en yapmam, ben yokum

NOTHING ELSE : English Turkish

yalnızca, sadece, bir tek

NOTHING ELSE BUT : English Turkish

sadece, yalnızca, sadece bu

NOTHING HAPPENED TO HIM : English Turkish

ona bir şey olmadı, o yaralanmadı, o iyi

NOTHING IF NOT COURAGEOUS : English Turkish

adj. gözüpek, aşırı cesur

NOTHING IS PERFECT : English Turkish

hiçbir şey mükemmel değildir, her şeyin senin istediğin gibi olmasını bekleme, her şeyin her zaman mükemmel olmasını bekleme

NOTHING LESS THAN : English Turkish

aşağı değil, farksız, aşağı kalmaz

NOTHING LIKE : English Turkish

gibisi, üstüne, daha iyisi

NOTHING LOATH : English Turkish

seve seve, memnuniyetle

NOTHING LOTH : English Turkish

adv. seve seve, memnuniyetle

NOTHING MORE, THANK YOU : English Turkish

aşka bir şey yok tesekkürler

NOTHING MUCH : English Turkish

fazla bir şey değil, gerçekten hiçbir şey değil, çok önemli bir şey değil

NOTHING NEW : English Turkish

yeni bir şey yok, her zamanki gibi, yeni haberler yok, yeni gelişmeler yok