Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OLD FRIENDS : English Turkish

eski arkadaşlar, eski dostlar, birlikte uzun geçmişi olan arkadaşlar

OLD FRUMP : English Turkish

n. rüküş yaşlı kadın

OLD GLORY : English Turkish

amerikan bayrağı

OLD GOLD : English Turkish

donuk altın rengi

OLD GOODS : English Turkish

n. eskiler

OLD GROWTH FOREST : English Turkish

(Ekoloji) büyük yaşlı ağaçları olan ve insanlar tarafından bozulmamış orman, yüzyıllardır doğal bir şekilde büyümüş olan orman (çevreyi korumaya tabi olan)

OLD GUARD : English Turkish

n. cumhuriyetçilerin tutucu kanadı, aşırı tutucu grup

OLD HAG : English Turkish

çirkin ve yaşlı kadın, huysuz ve iğrenç yaşlı kadın

OLD HAND : English Turkish

usta, tecrübeli kimse, üstât, eski kurt

OLD HARRY : English Turkish

şeytan, iblis

OLD HASH : English Turkish

n. eski hikâye

OLD HAT : English Turkish

modası geçmiş şey

OLD JOKE : English Turkish

eski fıkra, herkesin birçok kez duymuş olduğu espri

OLD KINDERHOOK : English Turkish

n. Yaşlı Kinderhook, Martin Van Buren in lakabı (
1862), ABD'nin 8'inci başkanı (
1841)

OLD LADY : English Turkish

anne, eş, karı

OLD LOVE NEVER DIES : English Turkish

eski aşklar pas tutmaz, eski sevgililer hiçbir zaman unutulmaz, eski aşklar daima hatırlanır

OLD MAID : English Turkish

kız kurusu, yaşlı kız, yaşlı bakire, aşırı titiz tip, titiz ve telâşlı tip

OLD MAIDISH : English Turkish

adj. yaşlı kadınlar gibi, yaşlı kadın benzer; fazla kuralcı olduğundan memnun edilmesi zor olan

OLD MAN : English Turkish

koca, eş, ihtiyar, ihtiyar adam, baba, patron, kaptan

OLD MAN OF THE SEA : English Turkish

yapışkan tip, baş belâsı

OLD MASTER : English Turkish

usta ressam, resim üstadı

OLD MATERIALS : English Turkish

n. bozuntu

OLD NICK : English Turkish

şeytan, iblis

OLD OFFENDER : English Turkish

azılı suçlu, mükerrer suçlu, tekrar tekrar suç işleyen kimse

OLD RIP : English Turkish

n. ihtiyar çapkın, ihtiyar zampara