Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OMPHALITIS : English Turkish

n. omfalit, göbek iltihabı, göbek enflamasyonu

OMPHALOCELE : English Turkish

n. omfalosel, göbekteki fıtığa benzer şişlik

OMPHALOS : English Turkish

n. göbek, merkez

OMPHALOSKEPSIS : English Turkish

n. meditasyona yardımcı olmak için kişinin göbeğine doğru (mide) bakarak derin bir şekilde düşünmesi

OMRI : English Turkish

n. bir erkek ismi (İbranice)

OMRON CORPORATION : English Turkish

n. karışık mantık kullanan elektronik ve otomasyon parçaları ve sistemleri üreticisi Japon şirketi

ON : English Turkish

adj. olmakta olan, devam etmekte olan, çalışmakta, yanık, devrede, sahnede, hazır, çakırkeyif

ON : English Turkish

adv. durmadan, sürekli olarak, üstünde (giysi), giymiş olarak, beri, bu yana

ON : English Turkish

prep. üstünde, üzerinde, de, e doğru, yönünde, ile, civarında, esnasında

ON A CHARGE OF MURDER : English Turkish

adv. cinayet suçlaması ile

ON A DAILY BASIS : English Turkish

günlük olarak, her gün

ON A FULL STOMACH : English Turkish

tok karnına

ON A KNIFE EDGE : English Turkish

adv. diken üstünde, gergin

ON A LARGE SCALE : English Turkish

üyük ölçüde, büyük çapta

ON A LEVEL WITH : English Turkish

aynı hizada, seviyesinde

ON A MAJOR SCALE : English Turkish

üyük çapta, büyük ölçüde, muazzam bir şekilde, geniş ölçüde

ON A PAR WITH : English Turkish

eşit, aynı değerde

ON A PIECEWORK BASIS : English Turkish

parça başı iş anlaşması ile, parçaların birbirinden ayrı olduğu bir şekilde

ON A REGULAR BASIS : English Turkish

adv. düzenli olarak, devamlı, muntazaman

ON A SCRATCH : English Turkish

deneme zamanında, test sırasında

ON A SHOESTRING : English Turkish

az parayla, az bir parayla, kıt parayla

ON A STAND-BY BASIS : English Turkish

çağrıldığı herhangi bir zamanda eyleme hazır olma; bekleme listesinde olma, eğer son dakikada boş yer olursa katılabilme imkanı olması

ON A SUDDEN : English Turkish

aniden, bir anda, birdenbire, ansızın

ON A VOLUNTARY BASIS : English Turkish

gönüllü olarak, ücretsiz olarak, kendi özgür iradesiyle, kendi isteğiyle

ON ACCOUNT : English Turkish

kredi ile